
“Hedefimiz her riski bilinir hale getirerek dünyayı afetlere karşı daha güçlü kılmak”
30 yılı aşkın bir süredir sigortacılar, reasürörler, finansal hizmet kuruluşları ve kamu sektörü için risk yönetimi çözümleri geliştiren Moody’s RMS’in Müşteri Direktörü Andre Eisele, “Birçok müşterimizin de hemfikir olduğunu düşündüğüm misyonumuz, her riski bilinir hale getirerek dünyanın afetlere karşı daha güçlü olmasına yardımcı olmak” dedi.
6 Şubat gününden beri tüm odağımız, gözümüz, kulağımız, kalbimiz deprem bölgesinde. Yaşanan felaketin boyutu, kaybedilen canlar, yaralılar, yıkılan binalar, bölgede yaşanan trajedi yüreklerimizi yaktı. Felaketin ilk anından itibaren ana odak, arama kurtarma çalışmaları, enkaz altındakilere zamanında ulaşma telaşı ve bölgedekilere yardım desteğinin ulaştırılması oldu.
İlk 3 haftalık bu dönemin sonrasında, şu anda önemli gündem maddelerinden birisi de bölgede yürütülen hasar tespit çalışmaları ve uğranılan ekonomik zararın boyutlarının tespiti.
Bu tür afet risklerinin yönetilmesi ve yarattığı maddi zararların karşılanması noktasında en önemli rolü oynayan sektörlerin başında sigorta geliyor. Elbette, afet sonrası hasar operasyonlarının hızlı ve sağlıklı şekilde yürütülüp, zararların en çabuk şekilde tazmin edilmesi en önemli hedef.
Bu noktada, afet risklerinin finansal boyutlarının yönetilmesi konusunda reasürans sistemi devreye giriyor. Sigorta ve reasürans şirketlerinin bu tarz afet risklerine yönelik tahminler yapabilmesi, olası reasürans ve sermaye ihtiyacının belirlemesi ve yapılacak olan reasürans işlemlerinin fiyatlaması konusunda kullanılan en önemli araç ise katastrofik risk modelleme çözümleri.
Bu alanda global ölçekteki öncü firmalar arasında yer alan Moody’s RMS şirketi yöneticilerinden Andre Eisele ile bir söyleşi gerçekleştirdik. Ülkemizi yakından tanıyan ve kariyeri boyunca farklı rollerle sigorta sektörümüzle yakın çalışma içinde olan Andy ile Moody’s RMS bünyesinde sundukları çözümler, yeni nesil teknolojilerin kullanımı, startup girişimlerle iş birliği fırsatları ve gelecek öngörüleri üzerine konuştuk.
Merhaba Andy. Seninle uzun zamandır tanışıyoruz ama okuyucularımız için kısaca kendini tanıtır mısın?
Öncelikle Moody’s RMS’nin bu önemli ve çok okunan yayının bir parçası olmasına imkân verdiğin için teşekkür ederim. Yarı İsviçreli ve yarı Kübalıyım, Arjantin’de doğdum. Dünyanın her yerinde yaşadım, çalıştım ve yoğun bir şekilde seyahat ettim. Şu anda Moody’s RMS Zürih ofisinde Türkiye, Yunanistan/Kıbrıs, İsrail, İspanya, Orta Doğu ve Afrika ülkelerinde satış ve iş geliştirmeden sorumlu Müşteri Direktörü olarak çalışıyorum. Moody’s RMS’ye katılmadan önce, iki buçuk yıl Guy Carpenter’da çalıştım. Sidney ofisinde, Pasifik Bölgesi Lideri olarak görev aldım. Kısa bir süreliğine, Pasifik Bölgesi’ni kapsayan Bölgesel İş Geliştirme Yöneticisi olarak görev yaptım. Guy Carpenter’dan önce, Swiss Re’de 17 yıl boyunca çeşitli üst düzey satış, müşteri, iş geliştirme ve underwriting görevlerinde çalıştım. Seninle ilk tanışmamız, ben bu görevdeyken 2010 yılında İstanbul’da olmuştu. 17 ve 14 yaşlarında iki oğlum var ve işin yanında, spor, müzik, eğlence ve insan kültürüyle yakından ilgileniyorum.
Sohbetimize Moody’s RMS’den bahsederek başlayalım. RMS ne yapıyor? Müşterileriniz kimler? Sunduğunuz çözümler nasıl ve nerede kullanılıyor?
Moody’s RMS, 30 yılı aşkın bir süredir sigortacılar, reasürörler, finansal hizmet kuruluşları ve kamu sektörü için risk yönetimi çözümleri geliştiriyor. Farklı risk kategorileri ve coğrafyalarda 300’den fazla afet modeli, Moody’s RMS Akıllı Risk Platformu ve uygulamaları ile müşterilerimizin doğal ve insan kaynaklı afet risklerini değerlendirmesine ve yönetmesine yardımcı oluyoruz. Birçok müşterimizin de hemfikir olduğunu düşündüğüm misyonumuz, her riski bilinir hale getirerek dünyanın afetlere karşı daha güçlü olmasına yardımcı olmak. Moody’s RMS çözümleri, müşterilerimizin temel iş metriklerini iyileştirmeleri, kârlı ve güvenli bir şekilde büyümeleri veya güvenle yeni pazarlara girmek için daha iyi performans göstermelerine yardımcı oluyor. Ayrıca, Türkiye’nin Moody’s RMS için kilit bir pazar olduğunu ve hizmet verdiğimiz çok sayıda prestijli müşteriye ve iş ortağına sahip olmanın bir ayrıcalık olduğunu söylemekten mutluluk duyuyorum. Türk ekonomisinin ve risk ortamının birçok uzun vadeli iş fırsatına sahip olduğuna inandığımız için bu pazara daha fazla yatırım yapıyoruz.
‘RMS SÜREKLİ OLARAK YENİLİKLER YAPIYOR’
Biraz da işin teknoloji boyutunu konuşalım. Yapay zekâ (AI), makine öğrenimi (ML), bilgisayar görüşü, kuantum hesaplama, blok zincir vb. çeşitli yeni teknolojiler var. Bu teknolojiler katastrofik modelleme alanını nasıl etkiliyor? Bu teknolojiler şu an ne kadar verimli kullanılıyor?
Moody’s RMS, afet modelleme alanında birçok yenilik ve gelişmeden faydalanarak, küresel ölçekte riske yönelik tüm parçaların ve karmaşıklığın en ayrıntılı şekilde ortaya konması için sürekli olarak yenilikler yapıyor. Riskin kompleks yapısını anlamaya yönelik çalışmaları derinleştirmek, riski azaltma ve önlemeye yönelik analizleri yapmaya, riski transfer etmeye yönelik sigorta ve reasürans ürünleri geliştirilerek afetlere karşı daha dirençli toplumlar oluşturmaya ve bunun için gereken finansal kaynak ve sermayeyi belirlemeye olanak tanıyor. Yapay zekâ (AI) ve makine öğrenimi (ML) teknikleri dahil olmak üzere ileri teknolojiler, Moody’s RMS risk modellerinin geliştirilmesinde sürekli olarak kullanılıyor. Deprem alanında, büyük veriyi (big data) etkin bir şekilde kullanmak için tüm bu teknikleri uyguluyoruz. Örnekler arasında, deprem risk ölçümü için gerekli olan zemin haritalarının dijital hale getirilmesi ve sınıflandırılması, sıvılaşmaya eğilimli dolgu alanlarının belirlenmesi için uydu verilerinin kullanılması ile jeoteknik, tsunami ve sel modellemesi dahil olmak üzere Moody’s RMS’te yaygın uygulamalarda kullanılması verilebilir.
‘DIŞ VERİ KAYNAKLARININ KULLANIMI FAYDA SAĞLAYABİLİR’
Katastrofik modellemenin geleceği nedir? Yakın gelecekte ne tür yenilikler beklemeliyiz? Bu yeni teknolojiler çözümlerinizi geliştirmeye nasıl yardımcı olur?
Afet risk modelleme alanında inovasyonda çok önemli bir gelişme, üçüncü taraf verilerin kullanılmasıdır. İster açık veri kaynaklarının kullanılması isterse depremi hisseden kullanıcıların gerçek zamanlı bildirimlerini toplayan ABD Jeoloji Araştırmaları’nın (USGS) deprem risk programı ‘Hissettiniz mi?’ (DYFI) gibi gerçek zamanlı kitle kaynaklı verilerin kullanılması olsun, risk modelleme platformlarına önemli katkılar sağlayabilir. Bunun gibi veri kaynakları, optimum risk yönetimi için bilgi paylaşımını teşvik edebilir.
Yeni nesil platformlar ve iş modelleri nasıl olacak? Teknolojinizi daha geniş bir müşteri kitlesine sunmayı veya başka amaçlara hizmet etmeyi planlıyor musunuz?
Bu alandaki bazı şirketler “yeni nesil risk platformları” kavramını seslendirirken, aslında birçoğu yalnızca güncelliğini yitirmiş finansal modelleme algoritmalarını iyileştirmek veya hatalı çıktı üretebilecek konularda iyileştirmeler yapıyor. Zaten bunların tümü, Moody’s RMS modellerinde yirmi yılı aşkın süredir hâlihazırda var olan, sağlam işlevler. “Sök ve değiştir” anlamına gelen tam bir “yeni nesil” yaklaşımı uygulamıyoruz. Bizim yaklaşımımız, müşterilerimizin iş uygulamalarında en son, en gelişmiş risk algılama araçlarına sahip olmalarını sağlamak için tüm modelleme altyapısında sürekli bir iyileştirme ve geliştirme yapmak. Moody’s grubunun bir parçası olarak, artık modellerimizin kullanım alanını, kredi ve temerrüt analizi için bankalar gibi finans sektörü şirketleri, şimdi veya gelecekteki afetlerin etkisi nedeniyle varlık değerleme değişikliklerini anlamak isteyen varlık yöneticileri gibi yeni kullanıcılarla genişletmek için aktif olarak çalışıyoruz. Ayrıca, modellerimiz Moody’s RMS Akıllı Risk Platformu’nun bir parçasını oluşturuyor. Bu platform, tek bir veri kaynağı “gerçeği” kullanan birleşik risk yönetimi uygulamalarının; underwriting, fiyatlandırma, portföy yönetimi ve yatırım genelinde tamamen birleşik bir risk tanımı için işletmenin her yerinde kullanılmasını sağlıyor.
Akıllı Risk Platformu’nda geleneksel afet modellemesiyle birlikte çalışan risk yönetimi uygulamalarının kapsamını genişletmenin yollarını da öngörüyoruz. Örneğin, artık daha fazla bina, yapı sağlığını izlemek amacıyla deprem veya iklim bağıntılı sallanma, rüzgâr hızı gibi sinyalleri almak için tasarlanmış sensörler kullanıyor. Bu veriler, gerçek zamanlı hasar değerlendirme becerisini geliştirmek için üçüncü taraf yazılım sağlayıcılar tarafından kullanılıyor. Biz de bu eğilimleri takip ediyoruz ve platformumuzun bu veya diğer tür uygulamaların kullanımını potansiyel olarak destekleyebileceği yollara bakıyoruz.
‘STARTUP GİRİŞİMLERLE TEMAS HALİNDEYİZ’
Alanınızda çalışan ve teknolojiler geliştiren birçok startup bulunuyor. Afet modelleme alanında herhangi bir rol oynuyorlar mı? Disruption tehditi mi yoksa potansiyel iş birliği ortakları olarak mı görülüyorlar?
Hep birlikte sağlıklı mücadele ve rekabet yoluyla gelişime izin verdiği için, risk modellemenin sınırlarını zorlayan bireylerin varlığını memnuniyetle karşılıyoruz. Çalışmalarını risk modelleme dünyasına sunmaya hevesli yeni girişimlerden farklı rizikolar için risk tanımları ve çalışmalar görmekteyiz. Moody’s RMS, sel, tropikal kasırga, deprem, iklim değişikliği ile birlikte kronik ısı ve su stresi ile deniz seviyesinin yükselmesi gibi tehlikeler için bütünsel küresel çözümler sunan 300’den fazla tehlike modeliyle lider bir risk modeli sağlayıcısı konumunda. Bir müşterinin üçüncü taraf bir modeli tercih etmesi durumunda, müşterilerimize risk yönetimi kararlarında seçme özgürlüğü sağlamak için bunu modelleme platformumuza entegre etmek için çalışıyoruz. Doğal afet riskinin rakamsal hale gelmesini sağlamak için iş birliği ve yenilik yapabilecek potansiyel ortaklıkların nerede olabileceğini değerlendirmek adına startup girişimlerle temas halindeyiz. Bazı durumlarda sinerjiler yakalıyor ve süreçlerimizde veya ürünlerimizin geliştirilmesinde startup teknolojilerinden yararlanıyoruz. Moody’s RMS’de, endüstrinin ve teknolojinin nereye gittiğinin ve bu startup’lardan hangi yeniliklerin çıktığının nabzını tutmaya devam ediyoruz.
Son olarak iletmek istediğin başka bir değerlendirmen veya mesajın var mı?
Kalbimizin ve dualarımızın Türkiye’de meydana gelen trajik depremlerden etkilenen herkesle olduğunu söyleyerek bitirmek istiyorum. Moody’s RMS, 6 Şubat Pazartesi günü Türkiye’nin güneyinde meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremler için hasar tahminlerini, ekonomik kayıpların muhtemelen 471 milyar lira (25 milyar dolar), toplam sigortalı hasarın ise muhtemelen 94 milyar lira (5 milyar dolar) seviyesini aşacağı şeklinde açıkladı. Bu olaylar, sigorta ve reasürans endüstrisinin ve ilgili paydaşların bu ekosistemin sürdürülebilirliği için neden bu kadar önemli olduğunu bir kez daha gösteriyor. Moody’s RMS, Türkiye’deki durumu izlemeye ve değerlendirmeye devam ediyor. Yarın ve sonrası için daha dayanıklı bir dünya inşa edebilmemizi sağlamak için müşterilerimiz ve iş ortaklarımızla birlikte çalışıyoruz.