“Girişimciler için bakanlıklar üstü bir yapı kurulmalı”
Şirketlere girişimcilik stratejilerini hazırlayan danışmanlık şirketi Core Strateji Kurucusu ve Türkiye’de erken seviye yatırımcılar için pazar analiz platformu olan Startups.watch’un Kurucu Ortağı İhsan Elgin, Sigortacı Gazetesi’nin sorularını yanıtladı.Borusan Grubu CEO’su Agah Uğur, İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, General Electric Türkiye Genel Müdürü Canan Özsoy ve Bankalararası Kart Merkezi Genel Müdürü Soner Canko ile birlikte Girişimci Kurumlar Platformu’nun kurucuları arasında yer alan Elgin, insurtech’lerle ilgili de açıklamalarda bulundu. Elgin, “Sigorta şirketleri, orta ve üst düzey çalışanlarının, girişimcilerin sektöre girişinde mentorluk yapması için bir ortam yaratsa, çok fayda sağlanacak” dedi.
Elgin’in sorularımıza verdiği cevaplar şöyle:
Startups.watch olarak girişimleri takip etmek, size ve sektörlere nasıl bir fayda sağlıyor?
Dört tip tüketicimiz var. Bir tanesi devlet. Devlet buradan veri alıp Türkiye’de bu işlerin nasıl büyüdüğünü gösterecek raporlar yayınlıyor. İkinci müşterimiz yatırımcılar ve büyük kurumlar; onlar da yatırım yapılacak startup’ları arayıp buluyor. Üçüncü olarak girişimciler kendi sektörlerindeki startup’lara kimin yatırım yaptığını görmek için bizi kullanıyorlar. Son başlıktaki danışmanlık şirketleri ise hazırladığımız raporları çekerek müşterilerine hizmet sunuyor.
5 ANA BAŞLIKTA KAMUDAN BEKLENTİLER
Startup ekosisteminin gelişmesi için kamudan beklentileriniz neler?
Beklentimizi 5 başlıkta açıklayabiliriz:
* Kamuda acil ihtiyaç: Koordinasyon. Kamunun, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, kalkınma ajansları, KOSGEB ve TÜBİTAK gibi kurumları bir şekilde birleştirip tek bir noktadan girişimci ile ilişki kurmasını bekliyorum. Bakanlıklar üstü bir yapı gibi kurulabilir.
* Devletin verdiği teşviklerde en büyük mesele paranın harcandıktan sonra verilmesi. Devletin, harcamaya paralel bir hibe sistemi ya da bankaların ihtiyaç duyulan krediyi verebileceği bir sistem kurması gerekiyor.
* Üçüncü olarak da devlet yatırımcıları daha çok teşvik etmeli. Devletin, yatırımcının bir fırsata yatırım yaptığını, anlık hızlı kararlarla hareket ettiğini anlaması ve vergi teşvik sürecini düzenlemesi gerekiyor. Yatırım Fonları’nın da tekrardan faaliyete geçmesi gerekiyor.
* En önemli başlığımız ise kurumlar için. B2B dediğimiz şirketten şirkete işlerde en büyük sorun referans müşteri. Çocukluğumuzdaki yerli malı haftası gibi düşünün; büyük şirketlerin yıllık satın alma cirosunun %1’i kadarıyla 5 yaşından küçük şirketlerden satın alma yapmalı ki genç girişimciler kurumsal müşteri kazanmada belli bir bariyeri aşabilsin. Genç girişimcileri sadece yatırımla ayakta tutamayız, onları müşteri ile ayakta tutarız.
* Büyük şirketleri yatırım fonları kurmaya zorlamalıyız. Çünkü bizim tek tek yatırımcılarla baş edebileceğimizden daha büyük bir pazara ihtiyacımız var. Bu da büyük kurumların oyuna girmesiyle olur.
Insurtech’ler Türkiye’de şu an hangi seviyede?
Türk sigortacılığında yeterli girişim yok. Dünya sigortacılığında ise girişimleri üçe bölebiliriz:
* Kanal olanlar: Sigorta ürünü satışı yapabilecek insurtech’ler.
* Yeni sigorta ürünü yaratanlar: Başka ürünleri birbirleri ile entegre ediyorlar.
* Sigortanın en önemli işi olan aktüerya tarafındaki etkinliği artırmak ve riski minimalize etmek için ona uygun teknolojiler ya da algoritmalar geliştirenler. Türkiye’de bu üçüncü kısımda hiç girişimci yok.
Türkiye sigorta sektörü startup’lar konusunda bir şeyler yapmaya hazır. Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Can Akın Çağlar sektör için bir fırsat. Çünkü Can Bey’in motivasyonu var.
Türkiye’deki startup mentorlarının yetkinliğini yorumlar mısınız?
İşin teknik kısmı üzerine mentorluk yapabilecek insanlardan Türkiye’de var. Girişimcilikten anlayan iş mentorları yok. Çünkü girişimcilikten para kazanmış fazla insan yok. ABD’de ise durum farklı: Melek yatırımcılar, eskiden girişimcilikten para kazanmış kişiler oluyor. Bu sebeple yatırım yaptığı zaman mentorluk da yapıyor. Türkiye’de pazar bilgisine hakim, yani sigortacılığı bilen yeterli mentor yok. Şirketler, orta ve üst düzey çalışanlarının, girişimcilerin sigorta sektörüne girişinde mentorluk yapması için bir ortam yaratsa, çok iyi olur.
Dünya ve Türkiye’deki hızlandırma ve kuluçka merkezlerini kıyaslar mısınız?
Türkiye’de kuluçka merkezlerinin en büyük sıkıntısı her işi yapmaları. Ülkemizde branşlaşmış ya da dikeyleşmiş, yani bir konuda uzman kuluçka merkezleri yok.
Unicorn (1 milyar dolarlık) bir startup’ı ne zaman çıkartırız?
Bankayı da arkasına alabilen bir startup’ı 2023 olmadan çıkartabiliriz.
‘İSRAİL’E, FİLİSTİN’E GÖÇ EDEN GİRİŞİMCİ BİLE VAR’
TÜİK önemli bir kısmı diplomalı olmak üzere yurt dışına göçün %42 arttığını açıkladı. Bu startup ekosistemini zorlar mı?
Son 10 yılda Türkiye’deki girişimciliği üçe ayırabiliriz. Girişimcilik 1.0 dediğimiz, kopya işler: ABD’de ne var, aynısını burada yapıyor. Bu tip girişimlerle Türkiye’nin dışında para kazanamazsın. Sonra Girişimcilik 2.0 dediğimiz tipler geldi. Esasında kendine has işler yapılmaya başlandı. Yurt dışına da satıldılar. Bu girişimler; oyun, aplikasyon ve e-ticaret dünyası içerisinde dönmeye başladı. Bunlar çok derinliği olan işler değil. Şimdi de sıra Girişimcilik 3.0’da; inovasyon odaklı, daha derin teknolojiye sahip ve entelektüel kapasitesi yüksek girişimlerin zamanı. Ancak 2015’te yurt dışına göç başladı. Bir an önce durdurmazsak, bizi 3.0’a taşıyacak kitleyi kaybedeceğiz. Artık sadece ABD’ye gitmiyorlar. Berlin’e de gidiyorlar. İsrail’e, Filistin’e bile giden var. Filistin, İsrail’den etkilendiği için ciddi anlamda girişimci çıkarıyor. Kimi girişimcileri Dubai’ye doğru kaybediyoruz.
Döviz kurundaki dalgalanma yatırımları artırır mı?
Dolar pahalandığı için girişimcinin yurt dışında para kazanması ‘zorunluluk’ haline geldi. Türk parası kazanan bir girişime kimse yatırım yapmak istemez. Girişimlerimizin %90’ı TL kazanıyor. Devletin, yurt dışında satış yapabilmesi için girişimcilere destek vermesi lazım.