“Farklılaşmamız gerekiyor”

“Herkesin yaptığını yaptıktan sonra sigortalı nezdinde bir farkımız olmuyor” diyerek farklılaşma ihtiyacına dikkat çeken Koru Sigorta Genel Müdürü Kasım Yılmaz, “Farklılaşmamız, farklı şeyler üretmemiz, ihtiyaçları takip edip onları gidermemiz ve süregelen sorunları görmemezlikten gelmeyip çözüm üretmemiz gerekiyor” açıklamasında bulundu.

Sigortacı Gazetesi’nin bu ayki “CEO’lar Konuşuyor” sayfalarının konuğu Koru Sigorta Genel Müdürü Kasım Yılmaz oldu. Yılmaz, Koru Sigorta’nın diğer branşlardaki üretimini artırarak hem acentelerinin her branşta ürün alabilmesini hem de her sigortalının Koru Sigorta’dan bir şey bulabilmesini sağlamak adına dengeli bir portföy yapısına ulaşmaya çalıştıklarını dile getirdi. Koru Sigorta’nın 2023 yılı performansından beklenti ve hedeflerine, gündemde yer alan konulardan doğal afetler ile trafiğe kadar birçok başlığı konuştuğumuz röportajımızda Koru Sigorta Genel Müdürü Kasım Yılmaz, şu değerlendirmelerde bulundu:

2023 yılını yarıladık sayılır. Sigorta sektörünün yılın ilk yarısındaki performansını nasıl değerlendirirsiniz? Koru Sigorta olarak siz nasıl bir performans gösterdiniz?

2022’ye kıyasla enflasyonun geldiği nokta göz önüne alındığında 2023 yılı Mart ayı verilerine bakacak olursak hayat dışında %146’lık ve toplamda %140’lık bir büyüme gerçekleşti. Bu büyüme de devam ediyor. Sektör enflasyonun üzerinde ilerleyecektir ancak kârlılık probleminin devam edeceğini düşünüyorum. Enflasyondaki değişim, kurdaki artış, asgari ücrette yaşanan artışlar, mevzuatlardaki değişimler, iptal kararları maalesef bizi olumsuz bir şekilde etkiliyor. Bu durum da sektörün kârlılık probleminin devam edeceğini gösteriyor.

Yılın diğer yarısına dair beklenti ve öngörüleriniz neler?

Sektörü olumlu etkileyebilecek mevzuatsal değişiklikler bekliyoruz. Trafikte serbest tarifeye geçiş, doğrudan tazmin ve kişi temelli poliçelerle ilgili gelişmelerde sektörün olumlu yönden etkilenmesini bekliyoruz. Mali gelirde oluşacak artış sektörü pozitif etkileyecektir. Nitekim beklentimiz de yılın ikinci yarısında mali gelir anlamında hem sektörün hem de Koru Sigorta’nın olumlu etkilenmesi.

‘SERMAYEMİZİ GÜÇLENDİREREK YOLUMUZA DEVAM EDİYORUZ’

Koru Sigorta olarak ise yaklaşık 3 yıldır dengeli bir portföy oluşturmak adına çalışmalar yapıyoruz. 2020 yılında portföyünün %80’i trafik olan Koru Sigorta’nın şu an portföy içinde %56 seviyelerine gelen bir trafik payı bulunuyor. Trafikteki payımızı büyüyerek dengeli bir hale getirmeye çalışıyoruz. Diğer branşlardaki üretimimizi artırarak hem acentelerimizin bizden her branşta ürün alabilmesi hem de her sigortalının bizden bir şey bulabilmesi adına dengeli bir portföy yapısına ulaşmaya çalışıyoruz. Geçen ay yapılan genel kurulda sermayedarımızın desteğiyle sermayemizi 100 milyon lira artırma kararı aldık. Sermayemizi güçlendirerek yolumuza devam ediyoruz.

‘BİRÇOK PROJEYİ HAYATA GEÇİRİYORUZ’

Geçtiğimiz yıl sektörde ne gibi yenilikler yaptınız?

Biz bir proje şirketiyiz. Farklılaşma ihtiyacındayız. Çünkü herkesin yaptığını yaptıktan sonra sigortalı nezdinde bir farkımız olmuyor. Farklılaşmamız, farklı şeyler üretmemiz, ihtiyaçları takip edip onları gidermemiz ve süregelen sorunları görmemezlikten gelmeyip çözüm üretmemiz gerekiyor. İmkânlarımız dâhilinde birçok projeyi hayata geçiriyoruz. Geçtiğimiz yıl hayata geçirdiğimiz en önemli projelerimizden biri ilk defa sigorta yaptıran veya daha önceki poliçesine ara verip yeniden poliçe yaptıran yani vade boşluğu olan kişilerin uygun fiyatlarla kasko yaptırmasına olanak tanıyan Koru Expert projemiz. Sektör, geçmişini bilmediği kişinin ilk defa sigorta yaptırması durumunda risk primini yüksek hesaplıyor ve bu da kişilere yüksek primli poliçe satışının yapılmasına neden oluyor. Buna çözüm getirmek adına uluslararası güçlü bir marka bilinirliği olan bir ekspertiz firmasıyla iş birliği yaptık. Geçtiğimiz yılın Şubat ayında da projemizi yürürlüğe aldık.Acentelerimiz bu projemizi ciddi anlamda sahiplendiler. Sigortalılarımız bu işten çok memnun kaldı çünkü herkes aracının durumunu çok iyi bilmek, araçtan çok iyi anlamak zorunda değil. Kişilere ekspertiz sonrası sunduğumuz raporda araçlarındaki güvenliğinden tutun da üstündeki hasarlarına, kusurlarına kadar belirtiyoruz. Araçlarının ne kadar güvenilir olduğunu görmüş oluyorlar. Yine sektörde görmüş olduğumuz, nasıl bir çözüm üretebiliriz de sigortalıları, acenteleri memnun ederiz; şirket içerisindeki operasyonu azaltırız dediğimiz araç camlarındaki olası kırık, çatlama hasarlarının giderilmesi ile ilgili bir projemiz bulunuyor. Artık sigortalılarımız tamamen kendi iç yazılımımız olan mobil aplikasyonumuz ve web sitemiz üzerinden kırılan araç camlarının fotoğraflarını ve logolarını çekiyorlar ve mobil aplikasyon üzerinden kendileri ihbarda bulunuyor. Sistem de ihbarı otomatik alarak çalıştığımız cam firmalarına yönlendiriyor. Cam firmalarından gelen geri dönüş doğrultusunda sigortalı en uygun yerdeki en uygun camı taktırıyor. Bu da gerçek anlamda sigortalıların hayatını kolaylaştıran, müşteri memnuniyetini artıran ve bizim de operasyonel yükümüzü azaltan bir uygulama oldu. Bu tarz yeniliklerimiz devam ediyor. Yürüyen çok fazla projemiz var, hayata geçenlerin bir kısmından bahsettim. Şirket içinde de operasyonel anlamda işimizi azaltan süreçlerimiz söz konusu.

‘ARTIK HAYAT DİJİTALDE’

Koru Sigorta olarak önümüzdeki dönem için hedefleriniz neler? Aktif olmak istediğiniz ve yatırım yapmayı planladığınız alanlar var mı?

Biz daha çok kasko, konut, ferdi kaza, sağlık, seyahat, kefalet gibi bireysel ürünlerde sigortalılarımıza hizmet vermeyi amaçlıyoruz. Sağlık branşında yatırımlarımız devam ediyor. Sektörde sadece bireysele kefalet ürünü sunan bir şirketiz, o tarafta ciddi bir büyümeyi hedefliyoruz. En önemlisi ise dijital kanalları kullanmayı bekliyoruz. Çünkü artık hayat dijitalde. Bu tarafta neler yapabileceğimize dair araştırmalarımız var. Marka bilinirliği güçlü, tüketici nezdinde tercih edilen firmalarla da iş birliği yaparak büyümeyi hedefliyoruz.

‘SEKTÖR DİJİTALLEŞMEDE HIZ KAZANMALI’

Dijitalleşmenin bir gereklilik olduğu bir dönemdeyiz. Dijital dönüşüm stratejiniz nedir?

Hayatı iyi takip etmek, hayatın nereye gittiğini görmek lazım. Özellikle COVID-19 döneminde çok ciddi bir dijital dünyanın içine girdik. 7’den 70’e herkesi etkiledi. Hayat çok hızlı bir şekilde dijitale doğru ilerliyor. Herkes dijitale yatırım yapıyor. Dolayısıyla dijitalden uzak kalamazsınız, dijitali yok sayamazsınız, burayla ilgili yatırım yapmak gerekiyor. Son dönemde herkesin hayatında ChatGPT denilen bir şey var. İşi nereye getirdiği, neler yapabileceği hayallerimizi zorluyor. Bunu yok saymak mümkün mü? Bunu yok saymak geleceği öngörememek demek. Tabii dijitalleşmeyi doğru yapmak gerekiyor. Dijitalleşmenin ahlaki düzeyini doğru kurgulamak gerekiyor. Her şeyi tam anlamıyla teslim etmemek gerekiyor. Sektör, dijitalleşmede hız kazanmalı. Bizler fiziki ürünler satan bir sektör değiliz. Evet, iş süreçlerimizde dijitalleşmeyle ilgili çalışmalar yapıyoruz. Her şeyimiz IT altyapısı üzerinde ama dijitalleşme çok daha başka bir şey. Bankacılık tarafında yaşananları görüyoruz. Açık bankacılık, dijital bankacılık, kripto paralar, dijital ödeme sistemleri gibi birçok şey var ve daha da geliyor. Bunun sigorta sektörüne gelmeyeceğini, yansımayacağını düşünmek hayal olur. Dijital tarafta gömülü sigorta ürünlerinden tutun da açık sigortacılığa kadar birçok imkân var. Koru Sigorta olarak acentelerimiz ve aracılarımız üzerinden sigortalılarımızın bize daha kolay ulaşılabilmesini, daha şeffaf bir şekilde ilerleyebilir olmasını istiyoruz. Ek olarak Koru Sigorta’nın dijitalleşme tarafında yatırımı hizmet noktasında. Ekspertiz ve cam süreçleri, ikame araç ve çekici hizmetleri ile hasar takibi dijital ilerliyor. Dolayısıyla bizim yatırımımız tamamen dijital ve hizmet tarafında sigortalıyı memnun etmek, sigortalıyı dijital tarafta hıza kavuşturmak ve işinin çabuk bitmesini sağlamak.

‘DEPREM BU COĞRAFYANIN GERÇEĞİ’

2023 yılına herkesi derinden etkileyen deprem felaketiyle başladık. Doğal afetlerin özellikle son yıllarda şiddeti ve etkisi artmış durumda. Doğal afetlerin sigorta sektörüne etkileri hakkında ne düşünüyorsunuz?

Hepimizi derinden acıya boğan bir deprem yaşadık. Coğrafi olarak çok büyük bir alanı etkiledi. Deprem, maalesef bu coğrafyanın bilinen bir gerçeği. Depremin, aslında bilimle hareket edildiğinde o kadar felakete yol açacağını düşünmüyorum. Bölgedeki sigortalılık oranı düşük. İsterdik ki %100 sigortalılık oranı olsun ve herkesin kaybını giderelim. Sigortacılar olarak bizler bu yüzden varız. İstiyoruz ki her şeyi doğru teminatla ve doğru rizikoyla sigortalayalım. Gördüğüm kadarıyla sigorta bilincimiz de yeteri kadar iyi değil. Bölgeye gittiğimizde yaşanan enflasyon artışlarının poliçedeki teminatlara çok fazla yansıtılmadığını gördük. DASK, ciddi anlamda çalışmalar yapıyor. Kurum çok hızlı hareket etti. Bizlere çok hızlı bilgilendirmelerde bulundu. Bizler DASK’tan gelen bilgilere göre aksiyonlarımızı aldık. Ağır hasar, tam yıkım söz konusuysa direkt ödemelere başladık. Hafif hasarlıysa DASK’tan gelecek bilgiler ve teminatı dâhilinde ödeme yaptık. Eksperler, acenteler, çalışanlarımız ile sahada aktif durum tespiti yapmaya çalıştık. Ülkenin tarihinde gördüğü en büyük deprem ve etkilediği yüzölçümü ve iller bakımından da çok büyük. Sigorta şirketleri olarak bizler de kendimizi yurt dışına sigorta ettiriyoruz. Reasürörlerimize doğru anlatmamız gerekiyor. Reasürörler de ilk andan itibaren desteklerini açıkladılar. Daha tam anlamıyla taleplerimizi iletmeden hemen hızlı bir şekilde hasar ödemesi yapabileceklerini söylediler. Onların varlığını yanımızda hissetmemiz gücümüzü daha da fazla artırdı. Ancak bunun bir etkisi de olacak. Sene sonunda reasürans yenilemeleri geldiğinde maliyet artışı ve kısıtlamalar olarak geri dönecek. Sektörün henüz yılın başında böylesi bir doğal afetle karşılaşması yılın geri kalanında yaşanabilecek sel, yangın, dolu gibi doğal afetlerin reasürans kapasitesi anlamında bir sonraki senede zorlanacağı alanlar olacak.

Deprem bölgesindeki çalışmalarınızdan da bahsedebilir misiniz?

Birliğimiz ciddi bir koordinasyon içinde tüm sektörü bir araya getirdi. Sektör olarak tüm doğal afetlerde bir araya gelerek ne yapabileceğimizi düşünüyoruz. Hem Birlik nezdinde hem de Koru Sigorta olarak çalışanlarımız ve ailelerimizle birlikte gıdadan hijyene kadar birçok ihtiyacı deprem bölgelerine gönderdik. Hatay, Kahramanmaraş, Adana, Gaziantep ve Malatya civarlarında özellikle oto sigortalarda çok aktif bir sigorta şirketiyiz. Bölgeyi iyi bildiğimizden nerede nasıl bir ihtiyaç olabileceğini de yakından takip ediyoruz. Hatay Kırıkhan’da Koru Sigorta Çadır Kenti adı altında 500 kişilik bir çadır kent kurduk. Kurmuş olduğumuz çadır kentimiz o kadar büyüdü ki, ulusal ve uluslararası yardım kuruluşları yardımda bulunuyor. Ciddi emek sarf edildi, hala bilfiil orada bulunuyor ve ihtiyaçları gidermeye çalışıyoruz. Bölge görülmeden büyüklüğün, etkisinin ne olduğu anlaşılamayacak düzeyde. Bölgede yaşanan bu büyüklükteki deprem sonrası toparlanma yıllar alacak. Dolayısıyla desteğimizin sonlanmaması, devam etmesi gerekiyor.

Trafik sigortasında yeni yol haritası paylaşılmıştı ve bu yol haritasının ilk adımları da atıldı. Bu yeni yol haritasıyla ilgili neler söylemek istersiniz?

İyi sürücüyle kötü sürücünün ayrıştırılması ve buna göre tarifenin belirlenmesini olumlu değerlendiriyoruz. Ancak burada beklentimiz serbest tarifeye geçiş. Çünkü artık maliyet artışları, sigorta sektörünü sürdürülebilir bir kârlılıktan sürekli hale gelen bir zarar durumuna getirdi. Hiçbir yönetici ya da sermayedar kârlılığın olmadığı yerde üretim yapmak istemez. Mevzuatla ilgili değişikliklerin sürekli yargıdan döndüğünü görüyoruz. Bu durum stratejilerimizi olumsuz etkiliyor, yıl içinde bütçelerimizi değiştirmek durumunda kalıyoruz, karşılıklarımızı sürekli güçlü tutmak zorundayız. Sonuç olarak beklentimiz serbest tarifeye geçiş, kişi temelli poliçelerin yürürlüğe alınması ve doğrudan tazmin sisteminin hayat geçmesidir. Bunlar da sigorta sektörünü gerçek anlamda rahatlatacaktır.

‘GEÇİLEN HER SINAV BİZİ DAHA DA GÜÇLENDİRİYOR’

Sektöre, acentelerinize ve sigortalılarınıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?

Sektörümüz çok güçlü bir sektör. Sektörün yaşadığımız deprem felaketinde el ele verip bir an önce yarayı sarma girişimi ve bilinçlendirme çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum. Sektör olarak büyük sınavlardan geçiyoruz ve bu sınavlar bizi daha da güçlü kılıyor. Bu sınavlar ayrıca ne kadar güçlü ve büyük bir sektör olduğumuzu ve ülke için önemimizi kanıtlıyor. Ancak sigortalılarımızın bilinçlenmesi adımında daha fazla çaba sarf etmemiz gerekiyor. Topyekûn sigortalıları bilinçlendirmeliyiz. Geride kalanlar için hayat sigortasının önemini, BES’te yapılan birikimin özellikle 18 yaş altı için yapılan düzenlemeyle birlikte ne kadar önemli hale geldiği vurgulamalı ve potansiyel sigortalılara anlatmamız lazım. En önemlisiyse sigortalıların teminatlarını doğru almasını, güncellemelerini doğru yapmalarını sağlamamız gerekiyor. Son olarak doğayı korumamız gerektiğini vurgulamak istiyorum. Bu konuda gerçekleştirdiğimiz kampanyalardan biri de her sigorta ürününe bir fidan kampanyamızdı. Nisan ayında bu kampanyayı hayata geçirdik. Toprakların yeşermesi, gelecek neslin nefes alması adına 28 bin fidanın dikimini gerçekleştirdik. Bu dünyayı daha fazla zehirlememek adına bir alternatif olan elektrikli ulaşım araçlarından elektrikli scooterlara yönelik Koru Sigorta’dan kasko ürünü alana elektrikli scooter kullanma hakkı verdiğimizi belirtmek isterim.

Begüm DEMİR

begum@sigortacigazetesi.com.tr