Eğitimde neredeyiz?

GEÇTİĞİMİZ aylardaki yazılarımda özetle, dünyanın 17. büyük ekonomisine sahip ülkemizin 6 buçuk yıllık ortalama eğitimle yine dünyada 137. sırada olduğunu belirtmiştim.
Geçenlerde OECD’nin Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programına (PISA) yaptırdığı 2012 eğitim raporu yayınlandı.OECD üyesi ve PISA’ya iştirakçi toplam 64 ülkede 15 yaş grubu öğrenciler üzerinde yapılan test sınavları sonuçları ilan edildi.
Türkiye matematik puanını yükseltse de, 64 ülke içindeki sıralamasını yükseltemedi ve 42’nci sırada kaldı. Türkiye, özellikle 10 yıl önce 423 olan matematik ortalamasını 448’e çıkarmasına rağmen, Hırvatistan (471), İsrail (466), Yunanistan (453), Sırbistan (449) gibi ülkelerin gerisinde kaldı.
OECD ülkeleri sıralamasında 2003 yılından bugüne tüm raporlarda Meksika’nın ardından en kötü performansı sergileyen Türkiye, OECD’ye yeni üye olan Şili’nin son sırada yer alması sayesinde sondan üçüncülüğe yükseldi.
Aşağıda araştırmaya katılan ülkelerin (ilk 10) puanlarını görelim.

11-14-erhandumanliocaktablo

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Araştırmaya göre Türkiye’de matematik dersinde öğrencilerin % 42’si, fen dersinde %26.4’ü ve okumada %21.6’sı ’asgari performans’ düzeyine bile ulaşamadı. OECD ülkelerinde ortalama %37 olan okullar arasındaki matematik puan farklılığı bizde %62 gibi çok büyük bir rakam.
Yine araştırmaya göre Türkiye’deki öğrencilerin okulda ‘’ders kırma’’ oranlarının OECD ortalamasının 3,5 katına; ’’okul asma’’ oranlarının ise 7 katına karşılık geldiği belirlendi. PISA araştırmasından çıkan sonuca göre bilinenin aksine Türkiye’de kız öğrencilerin matematik ve fen alanlarında erkek öğrencilere oranla daha başarılı olduğu da ortaya çıktı.
Bu arada çok önemli notlardan birisi, öğrenci başına yapılan eğitim harcamasının en düşük olduğu OECD ülkesinin Türkiye olduğudur. PISA 2012 eğitim raporu sonuçlarına göre matematik puanlarında son sıralarda yer almamız kaygı verici. Okuma yazma alanında hızlı bir yavaşlama görülüyor, fen alanında ise OECD ortalamasının altında kalıyoruz. Ben 6 yıl ülkemizin en büyük eğitimle ilgili vakıflarından birinde Yönetim Kurul Başkanlığı yaptım, o süreçte eğitimdeki ülke sorunlarımızı görme fırsatını da buldum. Fakat 3-4 aydır aktarmaya çalıştığım bazı araştırma sonuçları, ülkemiz eğitiminde, yaşayarak gördüklerimden çok daha vahim bir durumda olduğumuzu gösteriyor.
Günlük hayatımızın her dakikasında yaşadıklarımız ve gördüğümüz, kritik ettiğimiz, her olayın kökeni eğitim eksikliğine dayanıyor. Birçok konuda önemli atılımlar yapan ve yapmakta olan ülkemizin ivedilikle eğitim konusunu ‘en acil ve en önemli konu’ olarak ele almasını diliyorum. AB’ye üye olabilmemizin ‘kaliteli ve üst düzey’ eğitimden geçtiğine inananlardanım.
Konuyu irdelemeye devam edeceğim…

Yorum yazın