Eğitim ve yine eğitim

GEÇTİĞİMİZ bayram gazetelere konu olan ölümler, kazalar, cinayetler gibi vakaları ve bence bunların olmasının ana nedenini sizlerle paylaşmak istiyorum:

– Bu bayram 25 kişi boğuldu.
– Son 10 yılda 8 bin kişi boğularak can verdi.
– Bir günde altı kurban.

Yüzme bilmeyenlerin suda ne işi var. Yüzme biliyorsan bile ‘Suya girmeyin tehlikeli’ uyarısına rağmen neden suya giriyorsun be kardeşim?

Okuma bilmiyorsan bile işaretten de mi anlamıyorsun! Gerçekten bir insanın bile bile ölüme gitmesinin sebebi ne olabilir, eğer intihar etmiyorsa? Bu insanlara, gençlere, çocuklara yüzmeyi öğrenmeden ve emniyetli olmadan suya girmemeleri gerektiğini kim söylemeli; anne baba mı, öğretmenleri mi, görevliler mi yoksa hepsi mi? Trafik canavarından sonra bir de ‘su canavarı’ mı yaratsak acaba?

Başlık şöyle: ‘Trafik canavarı bayram yaptı’
-25 Temmuz Cuma: 10 ölü 75 yaralı.
– 26 Temmuz Cumartesi: 17 ölü 107 yaralı.
-27 Temmuz Pazar (arife): 20 ölü 133 yaralı.
– 28 Temmuz Pazartesi: 18 ölü 380 yaralı.
– 29 Temmuz Salı: 23 ölü 75 yaralı.
– 30 Temmuz Çarşamba: 30 ölü 144 yaralı.

Toplam 118 ölü 914 yaralı ve biliyor musunuz bu neticenin sorumlusu ‘Mars’tan gelen’ trafik canavarı. Yolda çok düzgün arabasını süren, her türlü kurala uyan, sürat yapmayan, aracına fazla insan bindirmeyen, uykusunu yeteri kadar almış, çok dikkatli sürücüleri birbirine kıydıran ‘Marslı’ Trafik Canavarı. Tabelalardaki görüntüden bile daha çirkin bu canavar, maalesef çok yoğun trafik günleri Mars’tan geliyor ve insanları birbirine kırdırıyor. Nedense bu Mars’lı hep ülkemize geliyor, başka ülkeye gitmiyor, herhalde bizim insanımızı kolay kandırıyor!

Bir başka başlık ‘Erkekler 6 ayda 150 kadını öldürdü’
– 2009: 105 kadın
– 2010: 165 kadın
– 2011: 121 kadın
– 2012: 139 kadın
– 2013: 228 kadın

Erkekler tarafından öldürülmüş. 2014 de rekora doğru gidiyor. Bence burada da bir ‘Canavar’ yaratalım, tüm cinayetleri o işliyor olsun.

Tüm bu rakamların sebeplerine bakıp ona göre tedavilere kesinlikle ivedilikle başlanması lazım. Fazla bir şeyler yazmadan şu aşağıdaki verilere bir bakalım.

Türkiye nüfusunun 75 milyon olduğunu varsayarsak.
– Okuma yazma bilmeyen kişi sayısı: 9.625.000 kişi
– İlkokulu bitirememiş kişi sayısı: 17.820.000 kişi
– İlkokul mezunu kişi sayısı: 24.000.000 kişi
– İlköğretim mezunu: 10.200.000 kişi
– Lise ve üniversite mezunu: 13.500.000 kişi

TÜİK yayınına göre oranlar şöyle:
– İlkokul mezunu: %32
– Okuma-yazma bilip okul mezunu olmayan (bana inandırıcı gelmiyor): %23.76
– Ortaokul mezunu: %4.82
– Zorunlu ilköğretim mezunu: %13.6
– Lise mezunu: %18.1
– Yüksek okul veya fakülte mezunu: %7.55
– Yüksek lisans yapmış olanlar: %0.49
– Doktora yapmış olanlar: %0.13

Görüldüğü gibi nüfusun %55.76’sı ya okuma yazma bilmiyor ya da ilkokul mezunu. Bence bu rakamlar AB ülkeleri arasında en düşük olanıdır. Yukarıda belirttiğimiz olayların, kazaların, ölümlerin, canavarların ve hepsinin sebebi eğitim konusunda çok çok geri olmamızdır. Bu konuda gerçekten çok önemli atılımlar yapmadığımız takdirde AB üyeliğimizin de pek mümkün olmadığı kanısındayım.

Yine TÜİK’in verilerine göre eğitime harcanan hane bütçesi %2, ama alkol ve sigaraya harcanan hane bütçesi %4.

Yukarıdaki tüm canavarların neden ve nasıl türediklerinin cevabı burada yatıyor.

 

Yorum yazın