Eğitim sorunlarımız
GEÇTİĞİMİZ bir aydır neredeyse her gün kazalar ve ölen insanların haberlerini okuduk. Bazıları şöyle :
* Kayseri yakınlarında olan otobüs kazasında 21 kişi öldü, buzlu zeminde süratli giden otobüs yoldan çıktı, 2013 model aracın arka lastikleri kaplama.
Burada şoför tabii ki hatalı, ama kaplama lastik kullandıran araç sahibi de çok hatalı, ben merak ediyorum bu insanlara ne ceza verileceğini!
* Karşı taraftan gelen kar küreme makinesine çarpmamak için minibüs yoldan çıktı ve kayak yapmaya gidenlerden 3 doktor kazada öldü.
* Yine buzlanma ve kaplama lastikli otobüs yoldan çıktı ve 9 kişi öldü. Rivayete göre şoför uyudu.
Buna benzer yüzlerce kaza ve ölü beni 2000 yılına götürdü. O yıllarda çalıştığım şirkette bazı araştırmalar yapmıştık. ABD’de olan kazalar ve değişik istatistiklerle ilgili raporlar hazırlamıştık. 210 milyon adet araç vardı o yıllarda ABD’de, bizde ise sayı 10 milyon civarı idi. Seçilen yılda bizde 45 bin adet civarı kazada 5-6 bin ölü varken, ABD’de bir milyon kazada ölen insan sayısı 1.000’di.
Bu kadar çok araç trafikte olmasına rağmen kaza sayıları ve ölü sayıları çok düşüktü. Kurallara uyan, karşıdaki insanın haklarına saygılı, eğitimli insanlar daha az kaza yapıyorlar ve çok daha dikkatliler.
Yine bir gazete haberi ‘Koca bir iş hanını başına yıktılar’ idi:
* ’Güvenlik tedbirleri alınmadan yıkılan 5 katlı bina, yanındaki gecekondunun üzerine devrildi. Olay sırasında bahçede bulunan bedensel engelli göçük altında kalarak öldü.’ Bu olay Ankara’da oluyor.
Batı dünyasında ve Japonya’da koca koca binaları olduğu yerde yıkarlar kimseye zarar vermeden. Bizde bu vurdumduymazlık nedendir, niye ‘aman bir insana zarar vermeyelim’ düşüncesi hakim değildir?
Kanada, İsveç, Norveç, ABD’nin kuzey kısımları her yıl çok ağır geçen kış şartları ile mücadele ederler. Bu ülkelerin hiçbirinde yukarıda bahsettiğimiz tip kaza olmaz, keşke elimizden gelse de ticari araç şoförlerini oralara eğitime yollasak.
Tekrar eğitim düzeyimizi ele alalım, hatırlarsanız ülkemizde ortalama eğitim 6.5 yıl. Ankara ve Eskişehir’de yaşayanların ortalama eğitim yılı 8’in biraz üzeri, Şanlıurfa ve Ağrı’da ise ortalama eğitim düzeyi 5 yılın altında.
Dünyanın 17’nci ekonomisine sahip olan Türkiye 6.5 yıl eğitim ortalaması ile dünyanın 139’uncu ülkesi.
Değişik açılardan bakalım. 25-34 yaş grubundaki insanların (eğitim sisteminin dışına çıkmış olanlar) yüzde 60’ı ilkokul mezunu. Bu yaş grubundaki insanlar 2040’lı yıllara kadar çalışan nüfus olarak kalacaklar. Yeterli eğitimi olmayan bu insanlarla Türkiye nasıl sınıf atlayacak ve ne üretecek? Aynı kafalar otobüsleri yukarıdakiler gibi sürmeye devam edecek ve yıkımları yine etrafa zarar verecek. Peki ortalama eğitim yılını nasıl yükseltiriz? Son yıllarda bu konuda hamle yapmış bir ülkeyi seçip onun yaptığı hamlelerin benzerini bizim de yapmamız en kolay çözüm gibi görünüyor.
Gelecek ay bu ülkeyi seçip orada yapılanları yazmaya çalışacağım.