Eğitim eksikliğine acı örnek
SOMA’DA 301 insanın ölmesi tabii ki tüm Türk halkını çok derinden üzdü, halkımız ve tüm STK’lar geride kalanlara yardım için seferber oldular. Ülkemizdeki bu duyarlılık gerçekten her türlü övgüye değer, ancak hiçbir şey ölenleri geri getirmez, orada hayatları sona erenlerin hiçbirinin böyle bir sonu hak ettiklerini zannetmiyorum. Peki neden bu tür olayları yaşamış ülkelerin aldıkları önlemleri, uygulamalarını ve teknolojik gelişmelerini takip edip bir şeyler öğrenmiyoruz? Neden insan hayatına önem vermesi gereken bu işi yapan patronlar/şirketler her işin kolayına kaçarak ve basit maliyet hesapları yaparak bu tür olayların olmasını önleyecek tedbirleri almazlar? Neden bunları doğru düzgün denetlemesi gerekenler görevlerini yarım yamalak yaparlar? İnsan hayatından daha önemli ne olabilir ki, ama bizim ülkemizde neden yaşam bu kadar önemsizdir.
Aşağıda ABD’de madenci olmak için yaşanan süreçler ve bizdeki karşılıklarını göreceksiniz:
ABD – ABD’de madenci olmak için 40 saatlik kursa katılmak gerekiyor. Bunun 32 saati sınıfta, 8 saati madende verilen dersler.Başarılı olanlar sertifika alıyor ve 6-12 ay yer altında staj yaptıktan sonra madencilik yapabiliyorlar.
Türkiye – Madene ve işin durumuna göre 3-4 haftalık kurslar var ancak kamu işletmeleri dışındakiler buna uymuyorlar. Maden işçileri genelde direkt üretime sürülüyor. Staj diye bir şey yok. Gaz maskesinin nasıl kullanılacağını bilmeyen işçiler bile var.
ABD – Yasalar madenlerde ‘pre-shift’ uygulamasını mecburi kılıyor. Her vardiyadan önce özel eğitimli kişiler madeni dolaşarak gaz ve toz seviyesini ve havalandırmanın durumunu kontrol ediyor.
Türkiye – Taşeron olan madenlerde ön kontroller yapılmıyor.Bazı madenlerde ön kontroller var ama sadece yasak savmak için yapılıyor. Soma’daki gibi “sıcaklık arttı” deniliyor ama hemen göz ardı ediliyor.
***
ABD – Madenlerde her 300 metrede bir yaşam odaları da dahil çeşitli ’sığınma alternatifleri’ bulunması mecburidir.
Türkiye – ’Yaşam odası’ adı altında bir yasal mecburiyet yok fakat iş güvenliği ile ilgili yasalara baktığımızda bunun olması gerekiyor.
***
ABD – Madencilerin iki yönlü iletişim sağlayan telsizler kullanması mecburi. Buna ilaveten birçok şirket madencilerin yerini de gösteren cihazlar kullanıyor.
Türkiye – Haberleşme konusunda madenlerde ciddi sıkıntılar yaşanıyor, telsiz gibi tedbirler birçok madende yok.
***
ABD – Madenciler yer altına en az 1 saat oksijen sağlayan tüplerle giriyor. Ayrıca maden boyunca duvarlara ekstra oksijen tüpleri asılıyor.
Türkiye – Oksijen tüpü yok çünkü pahalı. Genellikle araç-gereçten vazgeçiliyor veya kalitesiz ucuz olanlar tercih ediliyor. Havalandırmalara gereken özen gösterilmiyor.
***
ABD – Her maden için özel kurtarma planları geliştiriliyor. Ayrıca madenlere 1 saat mesafede iki kurtarma ekibi bulunması da şart.
Türkiye – Tahlisiye ekipleri Türkiye’de başarılılar fakat madenlerdeki şartlar nedeniyle tahlisiye ceset çıkarma işlemine dönüşmektedir.
***
ABD – Madenlerde belirli şartlarda taşeron çalıştırılabiliyor. Ancak tüm kanunlar ve kurallar taşeronlar için de geçerli.
Türkiye – Taşeron çalışanları hem daha düşük ücret alıyorlar hem çok daha fazla çalışıyorlar.
***
ABD – Madenler federal hükümet ve eyalet tarafından ayrı ayrı denetleniyor.
Türkiye – Bağımsız denetim yok, sendikaların da dahil olduğu denetimler gerçekleştirilmiyor.
***
Daha devamı var, gelecek ay biraz da neler yapılması gerektiğine değineceğim. Bu arada Amerikan Birleşik Maden İşçileri Sendikası Başkanı’nın yapılması gerekenlerle ilgili önerilerini yazacağım.
Kuralları belirlemek, kanunları çıkarmak, hem çalışanların hem de işin sahiplerinin kurallara ve kanunlara uymalarını takip etmek ve denetlemek, uymayanlardan hesap sormak. Bunların hepsi bence çok önemli bir eğitim olayı.