David Ağabey…

HER insanın hayatında tanımaktan mutlu olduğu insanlar vardır. Bu bir akraba veya arkadaş olabileceği gibi, bazen bir şarkıcı, bazen bir yazar, bir şair olabilir… Yani o insanla hiç karşı karşıya gelmemiş de olabilirsiniz. Örneğin, daha ben doğmadan öldürülen, yaşamını ve mücadelesini kitaplardan öğrendiğim Mahatma Gandi benim için bu insanlardandır.
David Ağabey de, benim hayatta tanıdığım için mutlu olduğum insanlardan biri. Üstelik yazarlar yemeği nedeniyle ayda en az bir kez sarılıp öpüşüyoruz ve yüz yüze sohbet ediyoruz. Bunun dışında da görüştüğümüz oluyor. Onu tanıdığım için kendimi şanslı hissediyorum…
Şubat ayında Literatür Yayınları’ndan çıkan “Sigortacılığın Duayeni David Kohen” kitabıyla David Ağabey’i biraz daha fazla tanıma fırsatım oldu. Sağ olsun Birant Yıldız kardeşim bir nehir söyleşiyle “Sigortacı Bir Ailenin Beş Nesillik Serüveni”ni kitaplaştırarak, David Ağabey’in yaşamını kalıcı hale getirdi…
Kitapta benim en çok dikkatimi çeken bölümlerden biri “Varlık Vergisi” konusu oldu. David Ağabey olayı şöyle anlatıyor:
“Babam Marko Kohen’e 60 bin lira borç çıkarılmıştı. Ona ‘İyi niyet göster, biz kabul ederiz’ dediler. Bunun üzerine babam da varını yoğunu sattı ve 35 bin lira ödedi. En nihayetinde bir sigorta acentesiydi babam, sahip oldukları ancak o kadar ediyordu. Umutla bekledik bu paranın kabul edilmesini. Ama 60 bin liranın hepsini ödeyemeyince gönderdiler Aşkale’ye. Sirkeci’de Demirkapı diye bir yerde barakalar vardı, önce oraya götürüp bütün o beyefendileri o barakalara attılar. Kısa bir süre orada, ranzalarda yatıp kalktılar. Hepsi tüccar, işadamı, toplumda saygınlığı olan insanlar. Hatırlıyorum, biz gidip görmüştük orada babamı. Bir süre sonra, Haydarpaşa’dan trenlerle Aşkale’ye gönderdiler onları. Aşkale’de yol yapımında çalıştılar, taş kırdılar. O zaman babam otuz dokuz yaşındaydı, yani gençti henüz. O yüzden sağ salim dönebildi. Ama yaşlılar da vardı ve bazıları orada yol inşaatında çalışırken hayatını kaybetti.”
Birant Yıldız kitapta buraya bir not düşmüş: “1942’de 1 gram altın fiyatı 5 lira. 60 bin lira ise 12 kilo altın yapıyor.”
Ve şöyle devam ediyor David Ağabey: “Ben de çok büyük bir darbe yedim o zaman varlık vergisi yüzünden. 1944’te mezun olmuştum Saint Michel Fransız Lisesi’nden. Babam on ay sonra beş parasız dönmüştü Aşkale’den. Zaten piyasalar çok bozuktu savaştan dolayı. Herkesin durumu kötüydü. Onun müşterilerinin de bir kısmı gitmişti varlık vergisinden dolayı sürgüne, gitmeyenler de hayli kötü durumdaydı.”
Varlık vergisi sürgünü David Kohen’in hayatını ileriki yıllarda da etkilemeye devam ediyor. Kendisinden dinliyoruz: “Liseyi bitirdikten sonra kimya fakültesine girdim ben. Peki neden kimyayı seçtim? O zamanlar aslında mimar olmak istiyordum. Ama o zamanlar, Mimar Sinan  üniversite değil İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’ydi. Sınava girdim, ama matematik suallerinde yeteri kadar başarılı olamadığım için sınavı kazanamadım. Resim, Türkçe ve matematik dallarında sınav yapmışlardı. Hatırlıyorum, resim sınavına giren hoca meşhur Bedri Rahmi Eyüboğlu’ydu.
Mimarlığı kazanamayınca, bazı sınıf arkadaşlarım gibi, ben de İstanbul Üniversitesi’nin Beyazıt’taki kimya bölümüne girdim. Hem de o zaman sınavsız almıştı kimya fakültesi. (…) Ama üniversiteyi bitiremedim. Çünkü babam Aşkale’deki sürgünden döndüğü zaman beni artık okutamayacağını söyledi ve ‘Sen de artık çalışmalısın’ dedi bana. Üniversiteyi ikinci sınıfta terk etmek zorunda kaldım ve diyebilirim ki hayatımın en acı olaylarından biriydi bu. Çok üzücüydü benim için üniversite tahsilimi yarım bırakmak.”
David Ağabey’in kitabında sadece varlık vergisi yüzünden çektiği acılar anlatılmıyor; acısıyla tatlısıyla sigortacı bir ailenin Türkiye, Yunanistan ve Fransa’da yaşadıkları ve David Kohen’in bir asra yaklaşan serüveni var kitapta. Meraklısına şunu da söylemeden geçmeyelim; kitapta sigortacılığın dünü, bugünü ve yarınına ilişkin önemli bilgiler ve değerlendirmeler de var. David Ağabey’i tanımak ve Türkiye’nin yüz yıllık gelişimini hayatın gerçekleriyle görmek isteyenler, bu kitabı mutlaka okumalı… Esen kalın.

Yorum yazın