Bir önceki yazımla ilgili!..

HATIRLANACAĞI üzere geçen yazımda, çalışma örgütlerinde, özellikle de satış kadrolarındaki “Tükenmişlik kavramı ve buna bağlı işten ayrılma ilişkisi”ni tartışmaya açmıştım. Bu yazımda ise, yine örgütsel davranışlarla ilgili, son dönemlerin en ön plana çıkan konularından olan “Tükenmişlik, örgütsel stres ve mobbing (psikolojik taciz)” kavramlarını ve birbirleri ile ilişkisini ve çalışan bireyler üzerindeki etkilerini değerlendirmek istiyorum.

Bireylerin iş ve özel yaşamlarında karşılaştığı stres, tükenmişlik ve yıldırmaya maruz kalma duygusu, kişinin durumunda farklılık oluşmayacağı algısının yarattığı bir ruh hali olup, genelde çalışma alanında üretkenliği yok eden bir durumdur. İş stresi ve tükenmişlik özellikle insanlarla yoğun iletişim gerektiren meslek grubu çalışanlarında görülen, mesleğin doğası gereği yaşanan stresle başa çıkamama sonucu fizyolojik ve duygusal alanlarda hissedilen tükenme hissiyle kendini gösteren bir durum olarak ifade edilmektedir.

Bu kavramların iyice anlaşılabilmesi için işyerinde mevcut ilişki düzeylerine ve ilişkinin yürütülmesindeki zorlukları dikkate almak gerekir. Her iş zorluk, karmaşıklık ve iş yükü unsurlarını bünyesinde barındırır, derecesi ne olursa olsun yerine getirilen her işin özünde, stres kavramı vardır. Zira stres, çalışanların verimlilik, performans, tatmin ve davranışlarını doğrudan etkilemektedir. Stresin; çalışanların performans düşüklüğüne, iş doyumsuzluğuna, iş devamsızlığına, iş kazalarına, iş gücü devrine, çatışmalara, yabancılaşmaya, yorgunluk gibi örgütsel sonuçlarına etkisi bulunduğu bilinmektedir. Tükenmişlik kavramı ise, insanlarla ilgili işlerde çalışanlar arasında görülen enerji tükenmesi, güç kaybı ve karşılanmayan istekler sonucu duygusal tükenme ile sonuçlanan mesleksel bir stres olarak tanımlanabilir.

Günümüzde yıldırma kavramı (mobbing) ise, işyerlerinde çalışanlar arasındaki duygusal saldırı davranışlarını ifade etmede kullanılmaktadır. Bir başka ifade ile bir örgütte çalışanların, birbirlerine karşı sergiledikleri olumsuz tutum ve davranışları ifade etmede kullanılmaktadır. Kişi hakkında dedikodu çıkarmak, kişiyle alay etmek, onu dışlamak ve yalnız bırakmak, bu davranış türlerine verilebilecek örnekler arasında yer almaktadır. Yıldırma zamanla çalışanların ve yönetimin kabul ettiği kaba davranışlarla gelişen bir süreçtir. Bu sürecin çoğu zaman uzun vadeli bir süreç olduğunu ve bu davranışların düzeyinin zaman içinde arttığını ve eylemlerdeki bu artışın çoğu mağdur tarafından fark edilmediğini de söyleyebiliriz. İş ortamında bulunan denetim mekanizmasının az olmasının, yaşanılan stresi ve örgütte yaşanan yıldırma davranışlarının daha yüksek olmasına yol açabilir. Yapılan psikolojik yıldırma durumlarında ise; dışlama, itibarsızlaştırma, sözlü tehdit ve aşırı iş yükleme olarak gerçekleştirildiğinde, psikolojik yıldırma durumunun çalışanlar üzerinde sessizleşme, tükenmişlik duygusu ve örgütsel bağlılıklarının azalmasına neden olduğu bilinmektedir.

Sonuç olarak, birbirleriyle birey ilişkileri bakımından önemli olan bu üç değişkenin, çalışanlar üzerinde performans artışlarına ve işe bağlılık seviyelerine etkileri yüksektir. Bu nedenle, işyerinde çalışanların, verimli, üretken, işletmeye bağlı, hizmet etmeye ve sunmaya gönüllü ve istekli olmaları için aşağıdaki çözüm önerileri sıralanabilir.

  • Çalışanlar üzerinde, bireysel stres kaynakları azaltılmalı, yönetsel baskı yöntemlerinden vazgeçilmeli ve aşırı iş yüklemesiyle, beklentilerin gerçekleşmesine yönelik çalışma süreleri ortadan kaldırılmalıdır.
  • İş tanımları ve görevlerdeki rol belirsizliği ve rol çatışmalarının engellenmesi amacıyla yazılı iş prosedürlerinin herkesçe bilinmesine olanak sağlayacak yöntemler geliştirilmeli.
  • Çalışanların iş yüklerini hafifletmelerini sağlayan ve yapılacak işlerin eğlenceli yanlarının gösterilmesine kaynak olacak iş yöntemlerinin kullanmalarını sağlamak.
  • Fiziksel şartlar konusunda bireysel beklentileri araştırmak.
  • Duyarsızlaşmayı engellemek ve işyerinde heyecanı sürekli ayakta tutmak amacıyla çalışanların tutum ve davranışlarını değiştirmeye yönelik küçük gruplar ile farkındalık ve bilinçlendirme eğitimleri vermek.

 

Yorum yazın