Bir Konu Bir Konuk: “Melek Yatırımcılık” – Ömer Erkmen

Sigortanın Geleceği sayfalarımızın Bir Konu Bir Konuk köşesinde Ömer Erkmen, “Melek Yatırımcılık”ı anlattı:

Ülkemizde bugün sağdan da saysanız soldan da, melek yatırımcı olarak, hepsi hepsi birkaç yüz kişiden söz ediyoruz. 

Melek yatırımcı, kendi parasını (nakit, bankadaki TL veya döviz büyük olasılıkla) kendi kararıyla yeni nesil girişimlere aktaran kişidir. 

Verdiği paranın karşılığında da hisse veya hisse verme sözü alıyor girişimciden.

Azınlık hisse söz konusu, yani yüzde birkaç. 

Yatırım tutarı ise, tipik olarak 25-50 bin lira. Buna minimum yatırım tutarı (ticket size) deniyor. Bu tutar küçük olduğundan genellikle birkaç melek bir arada giriyor yatırım turuna.

Yatırım turu, belirlenen şirket değerlemesi ile belli bir süre içinde yapılan yatırımı ifade ediyor.

Tipik olarak tohum yatırımı denilen bu ilk yatırım, birkaç yüz bin lira kadar olup, girişimin değerlemesi ise birkaç milyon lira civarında oluyor. Bu yatırım, genellikle şirkete giren ilk dış kaynak oluyor ve karşılığında şirketten %10’u civarında yatırımcı hissesi alınıyor. 

Şirket Anonim değilse A.Ş.ye dönüştürüldükten veya şirket yoksa yeni bir A.Ş. kurulduktan sonra yatırım ve payların aktarımı yapılıyor.

Melekler tohum ya da öncesi yatırımlarla sınırlı değil tabii ki, daha ileri aşama girişimlere de yine grup olarak veya Girişim Sermayesi Yatırım Fonları (VC) ile birlikte yatırım yapabiliyorlar.

Toplu yatırım yapmak amacıyla Melek Yatırım Ağları kurup yatırım süreçlerini birlikte yürüten melekler olduğu gibi, tek başlarına hareket eden melekler de var. Bu süreçler, girişim bulma, değerlendirme, yatırım yapma ve sonrasındaki izleme işlemleri olarak özetlenebilir.

Yeni nesil teknoloji kullanan girişimcilik kolayca denenebilen ve “moda” olmuş bir konu. Birçok nedenle bu girişimlerin çoğu başarısız oluyor. Aslına bakarsanız kanımca deneme kolaylığı açıklıyor bu sayının çokluğunu, sonuçta başaran sayısı zaman içinde kat kat artmıyor ancak deneyen sayısı çok hızlı arttığı için başarısızlık oranı da artıyor. 

Bu oran melek yatırımcı için önemli. Çünkü geleneksel girişimlerden farklı olarak yeni nesil olanların başarısız olma olasılıkları artmakla birlikte, başarılı olmaları durumunda geri dönüşler % ile değil çarpan ile oluyor. %10-15 yıllık faiz ya da kar yerine 3-5 yılda 3-5 katını bazen de 20-30 katını geri alabiliyorlar. Bu nedenle de 1-2 yatırım yapıp beklemek yerine 10-20 yatırım yapıp olasılığı arttırmayı tercih ediyor melek yatırımcılar.

Ülkemizdeki durum

Bireysel Katılım Sermayesi sistemi ile yıllık 200 bin lira gelir veya 1 milyon lira nakit sahibi kişiler Bireysel Katılım Yatırımcısı (BKY) olabilir. BKY olan kişilere vergi avantajı sağlandığı gibi, bu kişiler “nitelikli yatırımcı” olarak yeni çıkan kitle fonlamasında rol alabilir. Kısaca BKY = “resmi melek yatırımcı” diyebiliriz. 

BKY olmak zorunlu olmadığı gibi, yaygınlaşmamış durumdadır Türkiye’de. Bu kanun 2013 yılında yayınlanmıştı, o günden bugüne 476 BKY olduğunu ve bunların 2019 ilk çeyrek itibarıyla toplam yaklaşık 12 milyon lira tutarında 35 yatırım yaptıklarını Hazine ve Maliye Bakanlığı BKS İlerleme raporunda görebilirsiniz. Ekosistemde yatırım yapan aktif melek yatırımcı sayısı yüzlerle ifade ediliyor ve bunların çoğunluğu BKY lisansına sahip değil. Dolayısıyla daha önümüzde gidilecek çok uzun bir yol var.

Benim görüşüm konunun yatırımcı ya da yatırım yapılacak girişim eksikliğinden değil de, zihniyet, bilgi ve gerekli beceri eksikliğinde olduğu yönünde. Bu eksikliğin de, startup ekosistemindeki oyuncuların çabalarıyla giderileceğini düşünüyor ve umuyorum.