Alışkanlıklar

SİGORTA ACENTELİĞİ işini bir düzene koymak için yıllar içinde kaç defa olduğunu hatırlayamadığım, yeniden yazılan veya tadil edilen veya modifiye edilen SİGORTA ACENTELERİ YÖNETMELİĞİ hakkında bir şeyler karalamak hazırlığındaydım. Zira yine kimseyi memnun etmeyen bir şekilde yenisi geliyor. Sonuçta 26 sene boyunca T.C. sınırları içinde binlerce ACENTE kurmuş, yetiştirmiş, parasını tahsil etmiş veya edemeyince kulağını çekip kapatmış bir kişiyim. Fakat köşeye çekileli o kadar zaman geçti ki, yönetmelikler değişti, şirketler değişti, patronlar, yöneticiler değişti, kafalar zaten kökünden değişti. Benim konuya dokunmam FİNCANCI KATIRLARI’nı dürtükler diye

vazgeçtim. Tarafları koruyucu ve kalıcı olmasını gönülden temenni ediyorum. Çilesini çok çektik!

***

Buna tutuculuk mu denir, sadakat mi ya da vefa arayışı mı bilemiyorum. Alıştığım şeyleri kolay kolay değiştiremem.

Bu yaşa geldim berber sayısı 5 veya 6’dır.

Uzun yıllar et almaya K. Çekmece’ye gidip, geldim.

Kırk seneyi geçmiştir, Levent’te manavım Ahmet Keklikçi, çok memnun olduğum için bu kadar sene devam ettiğimi sanmayın. Kış boyunca portakal kavgası yaptım, iki gün önce de çilek.

Bundan yedi yıl önce, 1961’den beri oturduğum Levent’ten, rahmetli bacıma ve oğluma yakın olmak için Selâmiçeşme’ye taşındım. Özgürlük Parkı’nın karşısında, 4. kat, ağaçlar içinde bir balkon, günlük güneşlik, süper. Klimalar, asansör, otopark, parkta hortum su, bayılırım araba yıkamaya. Allahtan aklım iyi, kiralıktı.. 16 ay sürdü bu keyif, mal sahibinden özür dileyip döndüm Levent’e.

Çalışma hayatı, 22 yıl aynı banka, sigorta sektöründe 26 yılın 24’ü aynı patronla…

Bir tek sigara hariç. 50 senelik alışkanlığı bir anda nasıl terk ettiğime hâlâ şaşarım.

Vazgeçemediğim alışkanlıkların ana konusu günlük gazete olacaktı, uzattım. Senesini hatırlamıyorum ama, beraber yaşlandık. O da gençliğinde tığ gibi idi, sekiz veya on sayfaydı, son zamanda eski telefon rehberlerine benzedi. Kırk sayfadan aşağı düşmüyor. Bunun 10-15 sayfası küçük ilânlar, bir o kadar inşaat ilânları. Gününe göre 8-10 sayfa da turizmciler, birkaç sayfa da spor derken sen ara ki, falancanın köşesi nereye kaymış. Geçenlerde sayısalı bulamayıp, acaba günü mü şaşırdım diye tereddüde düştüm. Zaten kovaladığımız birkaç köşe, onun dışında haber hak getire. Dilerseniz kıyıda köşede yakalayabildiğim haber (!) örnekleri vereyim, bunlar için gazete parası veriyorum:

  • ABD’de dişe dövme modası yayılıyor. İlk defa Connecticut eyaletindeki Bloomfield kentindeki bir diş kliniğinde yapılan dövmeler ülke çapına yayıldı. Dolgu veya kaplama dişlere yapılan dövmelerde, tuttuğu takım logosu veya sevgilisinin baş harflerini dişine kazıtmak isteyenler çoğunlukta.
  • Bu da nereden çıktı demeyin, Türk Ceza Kanunu’nun 230. maddesine göre, resmi nikâhtan önce imam nikâhı (dini nikâh) yapılması durumunda, 2 aydan 6 aya kadar hapis cezası var. Hapis cezası damat, gelin ve imama ayrı ayrı uygulanıyor. Resmi nikâh yapılınca, damat ve gelin kurtuluyor ama imam sabıkalı olarak kalıyor.
  • Suudi Arabistan merkezli ölümcül MERS virüsünün develerden bulaştığı iddia ediliyor. Suudi yönetimi önlem olarak çiğ deve eti, ciğeri yenmemesi ve pastörize edilmemiş deve sütü içilmemesi için çağrı yapmıştı. Bunun üzerine işlerinin sekteye uğramasından endişe eden çiftçiler(?) “develerle dudak dahil öpüşme” kampanyası başlattı. Kampanya büyük ilgi gördü.
  • Bolivya Devlet Başkanı Evo Morales, ülkesinin Birinci Lig takımlarından Sport Boys ile sözleşme imzalayarak futbolcu oldu. Yoğun programı nedeniyle Morales istediği karşılaşmada yer alacak ve 20 dakika forma giyecek. Futbol tutkunu Morales 2006 yılında futbol oynarken burnunu kırmıştı.
  • Bu curcunada bizim eski sigortacı Bilgin Gökberk’i yakaladım, bakın ne demiş:

“İyi bişey yok mu?

Var.

Bu ülkede yaşayan herkesi direkt

cennete alırlar, rahat olun.

Allah kimseye cehennemi 2. kez yaşatmaz.

Bize bile…”

Kalemine sağlık sevgili kardeşimin..

 

Yorum yazın