Acentelik sözleşmelerine belli bir standart getireceğiz

TOBB SAİK Başkanı Hüseyin Kasap, Sigortacı Gazetesi için Türkiye’de acentelerin durumunu ve TOBB SAİK’in yaptığı çalışmaları değerlendirdi. Kasap, “Sigorta acentelerinin hak ve menfaatlerini korumak amacıyla yurtdışındaki sigortacılık uygulamaları ile acentelik sözleşmelerinin incelenmesini teminen Deloitte ile ortak bir çalışma başlattık. Bu çalışmada sigorta şirketlerinin sigorta acentelerine yönelik uygulamalarını inceleyerek bir sigorta acenteliği sözleşmesi örneği hazırladık” dedi.
Buna 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu, acente yönetmeliğinde olması gereken maddeler ve başlıkları, Türk hukukunda  acentelikle ilgili olması gereken maddeleri de katarak Deloitte’un hukukçularıyla bir çalışma gerçekleştirdiklerini belirten Kasap, metni belli bir noktaya getirdikten sonra Hazine Müsteşar Yardımcısı Ahmet Genç’e de bu metni gösterdiklerini ifade etti.
Bu metni TSB’ye gönderdiklerini aktaran Kasap, “TSB, metni Birlik yönetiminde görüştü, sonra bunu hukuk kurullarına iletti. Bir komisyon kurulması kararına varıldı. Bu ay hem bu komisyonla hem de TOBB’un hukukçularından oluşan komisyonla bir araya geleceğiz ve taslağın üzerinden giderek nihai şekli vermeye çalışacağız” diye konuştu.

‘ÇALIŞMA DEVRİM NİTELİĞİNDE’
Kasap, metindeki önemli noktaları şöyle anlattı: “Üç konu başlığı düzenlendi. Birincisi yenileme ve fesih şartları, diğeri ödenecek komisyon ve menfaatler konusu, bir de portföy mülkiyeti dediğimiz bir konu var. Bana sorarsanız, devrim niteliğinde bir şey getirdik.”
Bu metinle ilgili bir uzlaşma sağlayacaklarına inanan ve son haline getirilen taslağın Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü’ne iletileceğini, TSB ve TOBB SAİK’in tavsiye ettiği taslağı Hazine’nin inisiyatif alarak taslağın sektörde uygulanmasını sağlayacağını kaydeden Kasap, “En azından şirketlerin acentelik sözleşmelerinin metne uygun olup olmadığına bakacağız ve değilse yenilenmesini isteyeceğiz. Yılın bundan sonraki döneminde şirketler de bu şartlara yönelik sözleşme düzenleyecek. 2016 itibarıyla acenteler sözleşmeler açısından kendilerini güvende hissedecek. Sektörün gelenekleri oluşacak” dedi.

‘X VE Y KUŞAĞININ EĞİLİMLERİNİ İNCELEDİK’
Bu araştırmanın birkaç fazlı olduğundan bahseden Kasap, sözlerini şöyle sürdürdü: “Birinci faz bizim için yönetmelikteki şartlara uygun bir acentelik sözleşmesiydi. İkinci fazdaysa dünyada sigorta aracılık faaliyeti nasıl yapılıyor, buna baktık. Amacımız Türkiye’deki acenteleri daha verimli hale nasıl getirebileceğimizdi. Yani sadece çok üretmek değil, hem çok hem kârlı üretim sağlamaktı. Geleceği belirleyebilmek adına acenteler için bir model belirlememiz lazım, şu anda işin bu kısmı hazırlanıyor.”
Bu hazırlanırken bir müşteri eğilimi anketi çalışması yaptırdıklarına değinen Kasap, henüz bu çalışmanın sonuçlarının çıkmadığını dile getirdi. Özellikle Y ve X kuşağının satın alma eğilimlerinin üstüne yoğunlaştıklarının altını çizen Kasap, ileride bu kuşağın interneti daha fazla kullanarak mı sigorta satın alacağını anlamaya çalıştıklarını söyledi.
Bu çalışmayla birlikte bir de TOBB SAİK’in 2023 vizyonu dedikleri bir çalışma gerçekleştirdiklerini aktaran Kasap, “Bu, acenteleri 2023’e ulaştırmak için bir çalışma, bir eylem planı. Bunu ağustos ayında bitireceğiz. Çalışma bitince sonuçları sektöre duyuracağız. Bütün sigorta şirketleri, üst düzey yöneticiler, Hazine gibi sektörün bütün paydaşlarıyla İstanbul’da büyük bir lansman yapmak istiyoruz” dedi.
Türkiye’deki acentelerin sorunlarının belli olduğunu ifade eden Kasap, dünyada bu işin nasıl yapıldığını kaba taslak görmüş olduklarını söyledi. Herkesin dünya uygulamasıyla ilgili bilgi verdiğine, en doğru ve doyurucu bilgiyi gazetemizdeki David Kohen’in yazılarından okuduklarına dikkat çeken Kasap, “Bir ülkede acentelik nasıl yapılır? Aracılık nasıl yapılır? Oradaki devlet ne kadar müdahil? Bizdeki gibi İcra Kurulu var mı? Oralarda nelere karışılıyor? Acentelerin sayıları ve üretim rakamları ne?” gibi sorulara cevap aradıklarını kaydetti.

‘AVRUPA’DA KOMİSYONLAR BİLDİĞİMİZ KADAR DÜŞÜK DEĞİL’
İki yıl önce dolaşırken Barselona’da bir acenteye girmesi sonucunda yaşadığı deneyimiyse Kasap şu sözlerle anlattı: “Acenteliğe çat kapı girdim. İçeride yedi kişi olduğunu öğrendim, yani orta büyüklükte bir acenteydi. Ne kadar üretim yaptığını sorduğumda bana bir önceki yılın rakamını söylediler: 23 milyon euro! Ortalama komisyonu sordum, yüzde 14.5 – 15 civarında olduğunu söylediler. Türkiye’de de yüzde 16. Avrupa’daki komisyonlar söylendiği gibi düşük değil. İşleri bu kadar kişiyle mi yürüttüklerini sorduğumda dışarıda 23 kişi olduğunu, ofiste 7 kişi olduğunu söylediler. 23 kişi için 23 milyon euro süper bir rakam.”

‘ACENTELER ELEMAN ÇALIŞTIRMALI’
Yaptıkları acente taşıma kapasitesi çalışmasını hatırlatan Kasap, bu çalışmayı İngiltere’yle ortak yaptıkları bilgisini verdi. İngiltere’de bir acenteliğin 7 kişiyle çalıştığını ve toplam 56 bin teknik personel olduğunu; Türkiye’deyse acenteliklerde 7400 kişinin tek başına, 8500 kişinin kendisi dışında ortalama iki kişiyle çalıştığını, toplam teknik personel sayısının 33 bin olduğunu ifade etti. Yaptıkları çalışmada acenteliklerin ofislerinin kaç metrekare olduğunu da sorduklarını belirten Kasap, “Gelen cevap yüzde 49.94 oranla 50 metrekarenin altında oldu. Acentelerin yarısı 50 metrekarenin altındaki ofislerde tek başına çalışıyor ve yılda 500 bin liranın altında üretim yapıyor, bu iş böyle gitmez. Avrupa’ya bakıldığında bu iş elemanla yapılıyor. Ancak çoğu acente ‘Bu eleman yarın başka bir acenteye portfoyü taşır’ diye korkuyor. Bir de acentelerin büyümeye yatıracak parası olmaması gibi ekonomik gerekçeler de var” dedi.
Uzmanlaşmış Meslek Edindirme Kurslarının (UMEM) içine sigortacılığı soktuklarını vurgulayan Kasap, şöyle devam etti: “Eğitim 2 – 2.5 ay, 3.5 ay da acentenin yanında staj görülüyor. Hem acente eğitilmiş bir eleman alıyor, aldığı bu elemanı 3.5 ay yetiştiriyor. Üstelik acentenin cebinden para çıkmıyor, elemanın sigortasını, cep harçlığını ve eğitimi devlet ödüyor. Staj bittiği gün işe başlattığınızda zaten teknik personeliniz hazır olmuş oluyor.”

SEGEM İLE HAZIRLANAN EĞİTİMLER YOLDA
Acente sahibini ve müdürünü özel bir eğitimden geçirmek gibi bir düşünceleri de olduğunu ifade eden Kasap, “Satış teknikleri, etkin acente yönetimi, müzakere teknikleri, müşteri ilişkileri, performans, zaman ve stres yönetimi eğitimlerinin yanı sıra acenteye kişisel eğitim vermemiz gerekiyor. SEGEM bu konulara uygun modülü hazırlatmak için yola çıktı, ekim ayında pilot eğitimi başlatmış olacağız” dedi.

‘ACENTELER KOBİ SAYILMALI’
Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme Başkanlığı’nın (KOSGEB) önemine dikkat çeken Hüseyin Kasap, “KOSGEB’in içinde ‘İşbirliği Güçbirliği’ diye bir proje var. Bu kapsamda, beş veya daha fazla şirket bir araya gelirse 250 bin lira geri ödemesiz, 500 bin lira da geri ödemeli proje desteği sağlanıyor. Sigorta acentelerini KOBİ olarak kabul ettirmemiz lazım. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın Bakanlar Kurulu’na ‘Sigorta acenteleri KOBİ sayılsın’ demesi ve bunun yayınlanması sonucu KOBİ listesine dahil olabiliriz. O zaman KOSGEB’e başvurup kredi kullanabiliyorsunuz” diye konuştu.
“KOSGEB Başkanlığı’yla Hazine’yi görüştürdük, KOSGEB konuya sıcak bakıyor. Hazine de KOBİ olmamızı destekliyor, Sanayi Bakanlığı’ndan böyle bir şey geldiğinde bizi önereceklerini söylüyorlar. ‘İşbirliği Güçbirliği’ projesinde beş acente bir araya gelip yeni bir acentelik kurarsa 750 bin lira gibi bir destek alacak” diyen Kasap, bu projeyle güçlü bir yapı oluşturabileceklerini ifade etti.

Yorum yazın