“Acentelerimizin finansal market dönüşümünü hızlandırdık”

“Acentelerimizin finansal market dönüşümünü hızlandırdık” diyen Quick Sigorta Genel Müdürü Eyüp Özsoy, finansal ürünlerin sigorta sektörünün geleceği olduğunu ifade etti.

Sigortacı Gazetesi’nin bu ayki “CEO’lar Konuşuyor” sayfalarının konuğu Quick Sigorta Genel Müdürü Eyüp Özsoy oldu. Quick Sigorta olarak 2023 yılının ilk çeyreğinde hedeflerinin üzerinde bir büyüme gerçekleştirdiklerini vurgulayan Özsoy, 2023 yılını ‘değişim, dönüşüm ve etkileşim’ yılı olarak ilan ettiklerini kaydetti. Bu yıl içerisinde yeni üründen daha ziyade mevcut ürünlere odaklanmayı hedeflediklerini açıklayan Özsoy, acenteleri için başlattıkları finansal market dönüşümünde hızlandıklarını kaydetti. Gerçekleştirdiğimiz söyleşide Quick Sigorta Genel Müdürü Eyüp Özsoy, şu değerlendirmelerde bulundu:

Quick Sigorta’nın 2022 yılı nasıl geçti?

2023 yılının ilk yarısına dair hedeflerinizin ne kadarını gerçekleştirdiniz? Maher Holding ve Quick Sigorta 2022 yılını büyük atılımlarla gerçekleştirdi, hedeflerini yakaladı. Quick Sigorta büyüklük anlamında baktığımızda hayat dışındaki ilk 10 sigorta şirketi arasındaki yerini sağlamlaştırdı. Grup olarak baktığımızda öz kaynak büyüklüğünde sigorta grubumuz ilk defa 5’inci sıraya kadar yükselmiş durumda. Bunun yanında Quick Sigorta da öz sermayesini ciddi anlamda artırdı. Quick Sigorta 2022 yılında 3,3 milyar liralık bir öz sermaye ile şu anda öz kaynak büyüklüğünde 7’nci sırada yer alıyor. 2022 yılına kârlılık anlamında baktığımızda ise bilanço kârlılığında 2’nci sıradayız. 2022 yılı itibarıyla 1,4 milyar liralık bir öz kârlılığımız var. 2023 yılına açıkçası iyi başlamadık. Yüzyılın felaketi diye adlandırılan deprem felaketiyle başladık. Bu süreç içerisinde yine de belirlediğimiz hedeflerimize ulaşmak için çalışmalarımıza devam ettik. 2023 yılının ilk çeyreğine baktığımızda hedeflerimizin üzerinde bir büyüme gerçekleştirdik. Prim üretimimiz de şu anda hedefimizin %100 üzerinde devam ediyor. Ancak biz rakamsal büyüklükleri konuşmak yerine ezber bozan çalışmalarımızı konuşmak istiyoruz. Quick Sigorta, Corpus Sigorta, Quick Finans ve QPAY ile oluşturduğumuz bu finansal ekosistemi sürdürülebilir kılmak gibi hedefimiz var.

‘FARKLI ÜRÜNLERLE YER ALMAK İSTİYORUZ’

Tamamlayıcı sağlık ürünüyle bir ilki gerçekleştirerek en az üçüncü yılın sonunda verilen ömür boyu yenileme garantisi hakkını, ömür boyu beklemeye gerek kalmadan ilk yılın sonunda müşterilerinizle buluşturuyorsunuz. Sunduğunuz ürünlerde nelere dikkat ediyorsunuz?

Tamamlayıcı sağlık ürününü piyasaya sürmek için uzun bir süre bekledik. Çünkü biz yatırımlarımızı ve hedeflerimizi belirlerken piyasadan farklılaşmak istiyoruz, farklı ürünlerle yer almak istiyoruz. Tamamlayıcı sağlık ürününde aslında türev ürünlerle beraber piyasada biraz farklı bir ses getirelim istedik. 2022 yılının Nisan ayında ilk tamamlayıcı sağlık ürünümüzü ömür boyu beklemeden yenileme garantisiyle piyasaya sürdük. Sonrasında trafik kazalarına özgü trafik kazası tamamlayıcı sağlık sigortası ürünümüzü ve ardından yine bekleme süresiz tamamlayıcı sağlık ürünümüzü devreye aldık. 2022 yılı verilerine baktığımızda tamamlayıcı sağlık sigortası branşında 30 milyonu aşkın bir üretim gerçekleştirdik. İlk yılımızda 22’nci sıraya yerleştik. 2023 yılında yine tamamlayıcı sağlık ürününün bir türevi olan ‘Oksijen Plus’ ürünümüzün de devreye alınmasıyla beraber bu yıl sonunda 15’inci sıraya ve 200 milyon liralık bir prim üretimine ulaşmayı hedefliyoruz.

‘MEVCUT ÜRÜNLERİMİZE ODAKLANACAĞIZ’

Peki, ürün gamını genişletmeyi planlıyor musunuz? Quick Sigorta yeni bir alanda yeni bir ürün sunacak mı?

Quick Sigorta sektöre giren son şirketlerden olması sebebiyle en fazla sigorta branşına, sigorta ruhsatına sahip bir sigorta şirketi. 50’yi aşkın ürünümüz rafımızda duruyor. Biz 2023 yılını ‘değişim, dönüşüm ve etkileşim’ yılı olarak ilan ettik, kendi mottomuzu bu şekilde belirledik. Bu yıl içerisinde yeni üründen daha ziyade mevcut ürünlerimize odaklanmayı hedefliyoruz. Stratejimiz de bu doğrultuda olacak. Bu yılı oto ürünleri dışında diğer branşlarda da odaklanma yılı olarak hedef belirledik. Öncelikle finansal ürünler dediğimiz fatura koruma, kira koruma, eğitim koruma gibi sigorta türlerini yaygınlaştırmak, ardından da tamamlayıcı sağlık sigortası ürünümüzle sağlık branşında kendimize bir yer edinmeyi amaçlıyoruz.

‘AVRUPA’DA BİR SİGORTA ŞİRKETİ YATIRIMIMIZ VAR’

Biraz da projelerinizden bahsedelim. Hem Quick Sigorta hem de şirketin bağlı olduğu Maher Holding olarak birçok projeniz bulunuyor. 2023 yılında sosyal sorumluluk, teknoloji gibi alanlarda ne gibi projeleriniz olacak?

Yatırımlarımızı tamamen amiral gemisi olan Quick Sigorta’nın önderliğinde gerçekleştiriyoruz. Üzerinde daha önce konuştuğumuz birçok sektöre yatırım yapıyoruz. Örneğin; geçen yıl Quick Finans faaliyetine başladı, yine aynı şekilde teknolojik altyapımızı oluşturacak olan ödeme sistemleri şirketimiz olan Q Pay’in de izin çalışmalarını başlattık. Yeni yatırımlar anlamında bir hayalimiz olan ve pandeminin araya girmesiyle geri plana bıraktığımız Avrupa’da bir sigorta şirketi yatırımımızdan daha önce de bahsetmiştim. Sosyal sorumluluk anlamında da spordan sanata sorumluluklarımızı ve sponsorluklarımızı devam ettiriyoruz.

‘FELAKET YAŞANMADAN ÖNCE SİGORTA YAPTIRILMALI’

Kahramanmaraş’ta 7.7 ve 7.6 şiddetinde meydana gelen depremler hepimizi derinden etkiledi ve bir kez daha sigortanın ne denli önemli ve gerekli olduğu görüldü. Bu noktada sizce doğal afetlere karşı sigorta nasıl bir rol üstleniyor?

Gerçekten büyük bir felaketti. Önceki yıllarda yaşadığımız depremlerden çok farklıydı. Bölgeye gittiğimizde bunu net bir şekilde gördük. 11 ilimizi etkileyen ve diğer illerde de hissedilen büyük bir felaket yaşanmış durumda. Ciddi bir can kaybımız var. Maddi kayıplar anlamında sigorta oranının çok düşük olduğunu görüyoruz. 2 trilyon liraya yakın toplam bir maddi kayıp varken sigorta şirketlerinin ödeyeceği miktar 100 milyar lira seviyesinde. Bu çok düşük bir miktar. Bu miktarın büyük kısmı da reasürörler tarafından karşılanacak. Türk sigorta sektörünün mali bünyesini etkileyebilecek büyük bir yıkım söz konusu değil. Ancak deprem nedeniyle iş yapış şekillerinin dönüşeceğini görüyoruz. Sigortanın olduğu her yerde hayatın hızlıca eski haline devam edebildiğini gördük. Sigorta sayesinde kaldığınız yerden hayatınızı sürdürebiliyorsunuz. Evinizi, arabanızı, iş yerinizi sigorta sayesinde tekrar yerine koyabiliyorsunuz. Sigortanın olmadığı yerde bir problem var. Sigortayı sadece felaketlerde değil, en başında hatırlamak çok daha önemli. Bunun için biz de öncelikle acentelerimizin ayağa kalkması için bölgeden hızla tahliye işlemlerini yaptık. Ardından bölgede barınma, yiyecek ve yaşamla ilgili kısımlarda yardımlarımızı devam ettirdik. Bölgeye kuruluş sermayemiz kadar yardım yapabildik. Hala daha da bu çalışmalarımız devam ediyor. Hayatın devamlılığı ve acentelerimizin işlerine devam edebilmesi anlamında konteyner ofisler oluşturduk. Bunları deprem bölgelerinde acentelerimize tahsis ettik. Şu anda acentelerimiz çalışmalarını bu konteynerlerde devam ettiriyorlar. Sigorta, binanın henüz yapım aşamasında devreye alınmış olsaydı bu kadar yıkım gerçekleşmeyecekti. Çünkü maalesef ölümlerin tamamı depremin kendisinden değil, binalardan kaynaklı. Önlenebilmesi için binanın henüz yapım aşamasındayken sigortanın inşaatla beraber devreye alınması ve sonrasında devam ettirilmesi gerekiyor. Bu durum sürdürülebilirlik açısından da çok önemli.

‘EKSPERLER ÖZVERİYLE ÇALIŞIYOR’

Bölgede aynı zamanda çok büyük hasarlar da meydana geldi. Bölgedeki tahmini hasar ne kadar ve hasarın boyutuyla ilgili neler söylemek istersiniz?

Genel hasar yüküne baktığımızda ekonomik olarak sigorta sektörünü ilgilendiren kısmı 100 milyar lira seviyesinde. Quick Sigorta’nın iş yeri, konut ve oto olmak üzere sigortalı hasarı ise tahmini olarak 550 milyon lira seviyesinde. Bu kapsamda bugüne kadar epey bir ödeme gerçekleştirdik. İsteyenlere de avans ödemelerini yapıyoruz, ödemelere hala devam ediyoruz. Ekspertiz çok önemli. Sahada eksperler büyük bir özveriyle çalışmalara devam ediyorlar. Yıkım alanı çok büyük olduğundan dolayı maalesef sigortalılar tarafında hızlıca aksiyon almak çok mümkün değil. Çünkü her taraf yıkılmış durumda. O yüzden bu alanlarda sadece yapabildiğimiz hızlıca kurtarma çalışmaları yapabilmek, ardından tamamen yıkılmış olanların hızlıca tazminatını ödeyebilmek ve geri kalan kısımda da tekrar hayata devam ettirebilmek adına yanlarında olmak.

‘YARDIMLARIMIZI HIZLICA BÖLGEYE ULAŞTIRDIK’

Quick Sigorta olarak deprem felaketinden sonra ilk günden itibaren depremzedelerin yanında olduğunuzu gördük. Deprem bölgesindeki çalışmalarınızdan söz edebilir misiniz?

İlk hafta hemen kendi şirket içimizde bir komisyonumuzu oluşturduk ve bölgeye üç ekip yolladık. Bunlardan birinde ben de vardım ve bir ekibimiz Adıyaman-Malatya bölgesinde, bir ekibimiz Kahramanmaraş bölgesinde ve benim de başında bulunduğum bir diğer ekip olarak Osmaniye, Adana ve Antakya bölgesindeydik. Gittiğimiz ilk günlerde hala maalesef enkazdan can kurtarma çalışmaları ve enkaz kaldırma çalışmaları devam ediyordu. İlk etapta yaptığımız şey barınma ve gıdayla ilgili yardımlardı. Bunları bölgede koordine ettik. Hızlıca ihtiyaç olan çadır, ısıtıcı, battaniye ve yiyecek yardımlarını bölgeye ulaştırdık. Tabi bizim önceliğimiz bölgede ayağa kaldırılması gereken acentelerimizdi. Bölgede 2 şirketimizin bini aşkın acentesi vardı. Hızlıca tek tek aradık ve ulaştık. Yardıma ihtiyacı olanların yardımlarını gerçekleştirdik. Diğer arkadaşlarımızı da hayatlarına devam edebilmeleri için barınma ve bölgeden tahliye işlemlerini gerçekleştirdik. Yakın bir zamanda Kahramanmaraş, Antakya ve Gaziantep bölgelerini tekrar ziyaret ettik. Burada hem eksperlerimizle ve acentelerimizle hem de sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya geldik. Yapılabilecekleri tekrar gözden geçirip, notlarımızı alarak, ilgili bölümlere iletmek üzere bölgeden ayrıldık.

‘FİNANSAL ÜRÜNLER SEKTÖRÜN GELECEĞİ’

Quick Sigorta finansal sigortalarda iddiasını her zaman vurgulayan bir şirket. Kısaca finansal sigortalarınızdan bahseder misiniz? Müşterilerinizden ve acentelerinizden bu ürünlerinize dair ne tür geri dönüşler aldınız?

Sektöre bu ürünü tanıştırmaya 2018 yılında başlamıştık. Uzun dönem liderliğimize devam ettik. Geçen sene bu alanın biraz daha büyük ölçekli değil de mikro ölçekte yapılmasına karar kıldık ve stratejimizi onun üzerine kurduk. Diğer yandan fatura koruma, kira koruma ve eğitim koruma ürünlerimizi ön plana çıkararak müşterilerimizin hizmetine sunduk. Bize göre finansal ürünler sigorta sektörünün geleceği. Artık sektörün oto ürünlerinden özellikle de trafik branşından kafasını başka yöne çevirmesi gerekiyor. Biz de bunu finansal ürünler olarak belirledik. Bu tarafta yapılabilecek çok iş var. Sadece kefalet değil diğer finansal ürünlerle beraber sektörde uzun bir yolculuk yapmak gerekiyor. Quick Sigorta şu anda 2022 yılını üretim büyüklüğü anlamında 5’inci sırada, poliçe sayısı anlamında da baktığımızda 1’inci sırada tamamlamış durumda. Bu da aslında tabana yayıldığımızın bir göstergesi.

‘TRAFİKTE TAKILIP KALMAYIN QUICK’TE FAZLASI VAR’

Sektöre, müşterilerinize, acentelerinize iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?

Mottomuz ‘Trafiğe takılıp kalmayın, Quick’te fazlası var.’ Bizim 4 bin 200’ü aşkın acentemize verdiğimiz mesaj budur. Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) Başkanı Mehmet Akif Eroğlu’nun da söylediği gibi her bir acentenin uzmanlık alanı olmalı. Biz de sigorta şirketi olarak kendimizi finansal ürünlerin uzmanı olarak değerlendiriyoruz. Aslında herkes bildiği işi yapsın diyoruz. Sigortalılar için de şunu söyleyebilirim; özellikle de son zamanlarda hayatımıza giren dijital uygulamalar üzerinden rahatlıkla acentelerini seçebilecekleri ve teknolojiyi çok hızlı kullanabilecekleri yapılar içerisinde olsunlar ve kendilerini teminatsız bırakmasınlar.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Sektörün artık çok şeffaf bir yapıya doğru gittiğini görüyoruz. Biz de bu anlamda hem Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu ile hem de diğer sivil toplum kuruluşları ile bu şeffaf yapıyla beraber herkesin kendi uzmanlık alanıyla ilgili işlemlerde elini taşın altına koymasını ve sektörü tabana yaymada ve sigorta bilincini geliştirme çalışmalarında aktif olarak yer almasını istiyoruz.