2022 Küresel Riskler Raporu’nda en büyük riskler iklim ve toplumsal krizler
Her yıl Dünya Ekonomi Forumu’nda açıklanan Küresel Riskler Raporu’nun tanıtım konferansı çevrimiçi bir etkinlikle gerçekleştirildi. Etkinlikte raporun temel çıktılarının iklim sorunu ve toplumsal krizler olduğu vurgulandı.
Moderatörlüğünü finans gazetecisi Gizem Uzuner Gençtürk’ün yaptığı, her yıl Dünya Ekonomi Forumu’nda açıklanan Küresel Riskler Raporu Marsh Türkiye, Zurich Sigorta ve TÜSİAD iş birliğinde çevrimiçi bir etkinlikle tanıtıldı.
Toplantının açılış konuşmaları Marsh McLennan Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Bayazıt ve Zurich Sigorta Grubu Türkiye CEO’su Yılmaz Yıldız tarafından yapıldı. Açılış konuşmasında küresel riskler raporu ile amaçlarının değişen dünyaya paralel olarak değişen risk faktörlerinin en doğru şekilde profesyonel ve toplumsal alanlarda farkındalığı yaratmak ve bu farkındalıkla tüm paydaşlara bir yol haritası çıkarmak olduğunu belirten Marsh McLennan Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Bayazıt, “Bu seneki küresel riskler raporunun temel çıktılarına baktığımızda iklim ve toplumsal krizlerin ön plana çıktığını görüyoruz. On yıllık bir ufukta gezegenin sağlığıyla ilgili endişeler hâkim. Çevresel riskler, en kritik üç risk olan iklim eylemi başarısızlığı, aşırı hava ve biyoçeşitlilik kaybıyla birlikte insanlara ve gezegene en fazla zarar verme potansiyeline sahip olmanın yanı sıra dünyaya yönelik en kritik uzun vadeli tehdit olarak algılanıyor” dedi. Raporda bu sene ilk defa detaylıca vurgulanan konu başlığının uzay olduğunu aktaran Bayazıt, raporda dikkat çeken bir başka önemli başlığın ise göç olduğunu söyledi. Bayazıt, “Ekonomik zorluklardan kaynaklanan artan güvensizlik, iklim değişikliğinin yoğunlaşan etkileri ve siyasi istikrarsızlık daha şimdiden milyonları yurt dışında daha iyi bir gelecek arayışıyla evlerini terk etmeye zorluyor. Gönülsüz göç uzun vadeli bir endişe kaynağı” dedi.
Tayfun Bayazıt’ın ardından açılış konuşmasını gerçekleştiren Zurich Sigorta Grubu Türkiye CEO’su Yılmaz Yıldız, “Global risk raporunda riskler kısa, orta ve uzun vadeli olarak gruplanmış vaziyette. Kısa vadedeki ilk beş riskin üçü sosyal. Özellikle geçim sıkıntısının, sosyal çalkantıların ve akıl-ruh sağlığının kısa vadeli önemli riskler olduğu ortaya çıkıyor. Uzun vadede ise çevresel riskler ilk beşte yer alıyor” diye konuştu. Yıldız, raporda Türkiye özelindeki ilk beş riskin geçim sıkıntısı ve işsizlik, ekonomik durgunluk (stagflasyon), jeopolitik riskler; çevre, insan yapısı, felaketler ile siber güvenlik olduğunu ifade etti.
‘DEĞİŞİM NE ÇOK HIZLI NE DE KOLAY OLACAK’
Açılış konuşmalarının ardından TÜSİAD Başkanı Orhan Turan Türk iş dünyası risklerini değerlendirdiği bir konuşma gerçekleştirdi. Turan konuşmasında, geçtiğimiz iki yılda hem iş dünyasının hem de toplumun çok önemli şoklara maruz kaldığını ve enflasyonun yüksek, büyümenin baskı altında olacağı bir sürece girilmekte olunduğunu vurguladı. Turan, “Tüm dünyada gıda güvenliğinin risk altında olduğu ve enflasyonu kontrol etmenin daha zor olacağı bir sürece girdik. Bu riskler, hâlihazırda ulaştığımız son derece yüksek enflasyon rakamları ve komşu coğrafyalardaki mülteci akımları nedeniyle Türkiye için bir kat daha zor bir süreç olacak” dedi. “Küresel ekonominin ve politikanın yeniden şekillendiği, belirsizliklerin baskın olduğu bir dönemden geçiyoruz. Öngörülemez bir ortam içerisinde karar almanın zorluğunu iş dünyası olarak çok yakından yaşıyoruz” diyen Turan, şöyle devam etti: “Uzun dönemli çoklu krizleri yaşadığımız bu konjonktürde değişimin ne çok hızlı ne de kolay olacağını düşünüyoruz. Gelişmeleri yakından ama soğukkanlı bir şekilde takip etmeli ve yönümüzü buna göre tayin etmeliyiz.”
TEMEL TEMA AYRIŞMA
TÜSİAD Başkanı Orhan Turan’ın konuşması sonrası Marsh Kıta Avrupası Risk Yönetimi Lideri Carolina Klint ve Zurich Ticari Sigortalar CRO’su Eugenie Molyneux Küresel Riskler Raporu’nun tanıtımını yapmak üzere söz aldı. Klint, raporda yer alan risklere dair bir makro perspektiften bahsetmek ve yükselen risk panoramasının şirketler ve organizasyonlar için ne anlama geldiğini anlattı. Klint, “2022 raporunun temel temasına baktığımızda ayrışma öne çıkıyor. Büyük ekonomilerin krizden uzaklaşarak sürdürülebilir uzun vadeli büyümeye geçtiğini görürken hala mücadele içinde olan şirketler görüyoruz. Siber saldırılar, tedarik zinciri darboğazları ve enflasyon zorlamaya devam edecek. Genel anlamda küresel ekonomi için panoramanın yüksek ölçüde belirsiz olduğunu söyleyebiliriz” dedi. Bu yılki raporda dört alanda yükselişte olan risklerin ele alındığına dikkat çeken Klint bu alanların iklim geçişi, dijital gelişmeler, sınırların aşılması ve uzaydaki girişimler olduğunu ifade etti.
Carolina Klint’in ardından söz alan Eugenie Molyneux ise mikro kısıma inerek iklim odaklı bir perspektifle sunumunu gerçekleştirdi. “Önümüzdeki on yıl içerisinde iklim değişikliği müdahalesinde eğer alınması gereken adımlar atılmazsa en şiddetli ve en ciddi risk olarak karşımıza çıkacak. İklim eylem başarısızlığının getirdiği tehditi göz ardı edemeyiz, bir noktada o kısıma geleceğiz. Çünkü diğer risklerle uğraşırken bu riskle de başa çıkabilmek için uzun vadede gerekli altyapıya ihtiyacımız var” açıklamasında bulunan Molyneux, on yıllık süreçte pek çok şeyin çevresel riskler etrafında şekillendiğini ve konuşulan konuların çoğunun iklim değişikliğiyle çok yakından bağlantılı olduğunu söyledi. Molyneux son olarak hâlihazırda muzdarip olunan şiddetli hava olaylarının ileride çok daha büyük etkileri olacağının altını çizerek sunumunu tamamladı. Carolina Klint ve Eugenie Molyneux, sunumlarının ardından katılımcılardan gelen soruları yanıtladı.
Etkinlikte son olarak jeopolitik risklerin ve bu risklerle ilintili makroekonomik koşulların alanında uzman katılımcılarla tartışıldığı bir panel düzenlendi. Panele Koç Üniversitesi’nden Prof. Dr. Kamil Yılmaz, Ekonomi ve Dış Politikalar Araştırmalar Merkezi (EDAM) Direktörü Sinan Ülgen, Marsh Türkiye Eş CEO’su Tarık Serpil ve Zurich Sigorta Türkiye CEO’su Yılmaz Yıldız konuşmacı olarak katıldı.